KTO Karatay Üniversitesi Medicana Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nesibe Koç Aydoğdu, son günlerde çocuklarda, bilhassa de kreş ve okul çağı çocuklarında çoğunlukla mevsimsel grip görüldüğünü söz etti. Bu gribe çoklukla yıl içerisinde Ekim ayından başlayarak Mart sonuna kadar olan periyotta sıkça görülen influenza virüsünün niye olduğu söyleyen Nesibe Koç Aydoğdu, hastalığın bulaşıcı bir teneffüs yolu hastalığı olduğunu da kaydetti.
Bilhassa Aralık – Ocak aylarında influenzanın pik yaptığını vurgulayan Uzm. Dr. Nesime Koç Aydoğdu, “İnfluenzanın niye olduğu grip, çocuklarda ani başlayan yüksek ateş, boğaz ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, öksürük, kas ve eklem ağrıları, bulantı ve kusma, burun tıkanıklığı şikayetlerine yol açar” dedi.
Gribin soğuk algınlığı (nezle) ile sıkça karıştırıldığına dikkat çeken Aydoğdu, “Her ikisine de sebep olan etken virüslerdir lakin nezleyle biroldukça farklı virüs niye olduğu için yıl boyunca yeniden tekrar nezle olabiliriz. Mevsimsel gribin sebebi ise yalnızca influenza virüsüdür. Fakat influenza virüsü her yıl yapısını değiştirip mutasyona uğradığı için kalıcı bağışıklık sağlayamayacak ve bir daha sonraki yıl yinedan grip olmamıza niye olacaktır. Soğuk algınlığında ateş daha az çoğunlukla görülürken, gripte ani başlayan titreme ile yükselen ve dirençli bir ateş kelam konusudur. Soğuk algınlığında yaygın kas, eklem ve baş ağrısı sık beklenen bir bulgu değildir. Burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırık ve yavaşça öksürük ön plandadır” halinde konuştu.
“KALABALIK ORTAMLARDA HASTALIK AĞIR FORMDA GÖRÜLMEKTEDİR”
Dr. Aydoğdu, teneffüs yolu virüsü olan influenzanın damlacık yolu ile bulaştığını anlatarak, “Hasta olan kişi ile tıpkı havanın teneffüs edilmesi, hapşırma ve öksürme kararı havaya yayılan virüs taşıyan damlacıkların solunması ile bulaşır. beraberinde bu damlacıkların kontamine ettiği (kirlettiği) objelerin ortak kullanması ya da virüs bulaşmış yüzeylere elle temas edilmesi, ellerin ağıza buruna gdolayılmesi ile de bulaşabilir. Bu niçinle bilhassa okullar, kreş ve gündüz bakım meskeni üzere kalabalık ortamlarda hastalık ağır biçimde görülmektedir. Bulaş daha sonrası 48-72 saat kuluçka mühletinden daha sonra semptomlar başlar. Halsizlik, boğazda yanma, batma halinde ağrı, titreme ve ateş ile kendini gösterir. Ateş 2-4 gün aralığında devam eder. Öksürük, halsizlik ve iştahsızlığın düzelmesi daha uzun sürebilir. Bulaştırıcılık ise 7-10 güne kadar devam eder” tabirlerini kullandı.
“TEDAVİYE ŞİKAYETLERİN BAŞLADIĞI BİRİNCİ GÜNLERDE BAŞLANMASI ÖNEMLİDİR”
Grip teşhisinin; hastanın şikayetleri, muayene bulguları, burun mukozasından alınan sürüntü meseladen virüs tespit edilmesi ve gerekli durumlarda istenen kan analizleri ile konulduğunu belirten Aydoğdu, “Tedavide tabibin uygun gördüğü hastalarda influenza için antiviral tedavi uygulanır ve tedaviye şikayetlerin başladığı birinci günlerde başlanması kıymetlidir. İnfluenza için kullanılan ilacın tabip önerisi olmadan kullanılması da sakıncalıdır” dedi.
İlaç tedavisi haricinde destekleyici tedavi de influenzanın seyrinde kıymetli bir yer tuttuğunu vurgulayan Aydoğdu, “İstirahat ve sıvı takviyesi bunun en kıymetli bileşenidir. Hastalık sürecinde okula orta verilmesi hem hastanın istirahat etmesi, tıpkı vakitte okul ortamındaki öbür bireylere olan bulaşı tedbire açısından tavsiye edilir. İstirahat etmek kadar kıymetli olan bir öteki öge da sıvı dayanağıdır. Hastalığın seyrinde çocuklarda ateşin de tesiri ile sıvı kaybı fazlaca olur. Su başta olmak üzere ayran, konutta yapılmış meyve suları ve bilhassa süt çocuklarında anne sütü ile kaybedilen sıvının yerine konulması çocuk hastalar için hayli değerlidir. Ayrıyeten oda sıcaklığının çok yüksek olmaması (22- 24), odanın sık sık havalandırılması ve nemlendirilmesi, konutta sigara içilmemesi hastalığın güzelleşmesine takviye olacaktır. Gerekli durumlarda fizyolojik serum ile burun paklığı yapılabilir. Çocuğun ateşi çıktığında ebeveynler; çocuğunun üstündeki kıyafetleri azaltmalı ve daha ince kıyafetler tercih edilmesi, oda ısısını düşürüp odayı havalandırmalı, çocuğun su içmesi desteklenmeli, çocuğu üşütüp titretmeyecek biçimde sıcaklığı ayarlanacak su ile çocuğun elini yüzünü yıkamalı, duş aldırmalıdır. Ateş devam ederse tabip tarafınca önerilen ateş düşürücüler çocuğun yaşına ve kilosuna uygun dozda verilmelidir. Her yıl pediatri kliniklerinde de aşikâr periyotlarda sıkça gördüğümüz influenzadan da, tüm teneffüs yolu ile bulaşan viral enfeksiyonlarda (covid de bu gruptadır) olduğu üzere; ellerin sık paklığı, yakın temasın kısıtlanması, kalabalık ortamlardan uzak durulması, sistemli ve istikrarlı beslenme ve sistemli uykuyla çocuklarımızı koruyabiliriz” diye konuştu.
KAYNAK: İHA
Bilhassa Aralık – Ocak aylarında influenzanın pik yaptığını vurgulayan Uzm. Dr. Nesime Koç Aydoğdu, “İnfluenzanın niye olduğu grip, çocuklarda ani başlayan yüksek ateş, boğaz ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, öksürük, kas ve eklem ağrıları, bulantı ve kusma, burun tıkanıklığı şikayetlerine yol açar” dedi.
Gribin soğuk algınlığı (nezle) ile sıkça karıştırıldığına dikkat çeken Aydoğdu, “Her ikisine de sebep olan etken virüslerdir lakin nezleyle biroldukça farklı virüs niye olduğu için yıl boyunca yeniden tekrar nezle olabiliriz. Mevsimsel gribin sebebi ise yalnızca influenza virüsüdür. Fakat influenza virüsü her yıl yapısını değiştirip mutasyona uğradığı için kalıcı bağışıklık sağlayamayacak ve bir daha sonraki yıl yinedan grip olmamıza niye olacaktır. Soğuk algınlığında ateş daha az çoğunlukla görülürken, gripte ani başlayan titreme ile yükselen ve dirençli bir ateş kelam konusudur. Soğuk algınlığında yaygın kas, eklem ve baş ağrısı sık beklenen bir bulgu değildir. Burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırık ve yavaşça öksürük ön plandadır” halinde konuştu.
“KALABALIK ORTAMLARDA HASTALIK AĞIR FORMDA GÖRÜLMEKTEDİR”
Dr. Aydoğdu, teneffüs yolu virüsü olan influenzanın damlacık yolu ile bulaştığını anlatarak, “Hasta olan kişi ile tıpkı havanın teneffüs edilmesi, hapşırma ve öksürme kararı havaya yayılan virüs taşıyan damlacıkların solunması ile bulaşır. beraberinde bu damlacıkların kontamine ettiği (kirlettiği) objelerin ortak kullanması ya da virüs bulaşmış yüzeylere elle temas edilmesi, ellerin ağıza buruna gdolayılmesi ile de bulaşabilir. Bu niçinle bilhassa okullar, kreş ve gündüz bakım meskeni üzere kalabalık ortamlarda hastalık ağır biçimde görülmektedir. Bulaş daha sonrası 48-72 saat kuluçka mühletinden daha sonra semptomlar başlar. Halsizlik, boğazda yanma, batma halinde ağrı, titreme ve ateş ile kendini gösterir. Ateş 2-4 gün aralığında devam eder. Öksürük, halsizlik ve iştahsızlığın düzelmesi daha uzun sürebilir. Bulaştırıcılık ise 7-10 güne kadar devam eder” tabirlerini kullandı.
“TEDAVİYE ŞİKAYETLERİN BAŞLADIĞI BİRİNCİ GÜNLERDE BAŞLANMASI ÖNEMLİDİR”
Grip teşhisinin; hastanın şikayetleri, muayene bulguları, burun mukozasından alınan sürüntü meseladen virüs tespit edilmesi ve gerekli durumlarda istenen kan analizleri ile konulduğunu belirten Aydoğdu, “Tedavide tabibin uygun gördüğü hastalarda influenza için antiviral tedavi uygulanır ve tedaviye şikayetlerin başladığı birinci günlerde başlanması kıymetlidir. İnfluenza için kullanılan ilacın tabip önerisi olmadan kullanılması da sakıncalıdır” dedi.
İlaç tedavisi haricinde destekleyici tedavi de influenzanın seyrinde kıymetli bir yer tuttuğunu vurgulayan Aydoğdu, “İstirahat ve sıvı takviyesi bunun en kıymetli bileşenidir. Hastalık sürecinde okula orta verilmesi hem hastanın istirahat etmesi, tıpkı vakitte okul ortamındaki öbür bireylere olan bulaşı tedbire açısından tavsiye edilir. İstirahat etmek kadar kıymetli olan bir öteki öge da sıvı dayanağıdır. Hastalığın seyrinde çocuklarda ateşin de tesiri ile sıvı kaybı fazlaca olur. Su başta olmak üzere ayran, konutta yapılmış meyve suları ve bilhassa süt çocuklarında anne sütü ile kaybedilen sıvının yerine konulması çocuk hastalar için hayli değerlidir. Ayrıyeten oda sıcaklığının çok yüksek olmaması (22- 24), odanın sık sık havalandırılması ve nemlendirilmesi, konutta sigara içilmemesi hastalığın güzelleşmesine takviye olacaktır. Gerekli durumlarda fizyolojik serum ile burun paklığı yapılabilir. Çocuğun ateşi çıktığında ebeveynler; çocuğunun üstündeki kıyafetleri azaltmalı ve daha ince kıyafetler tercih edilmesi, oda ısısını düşürüp odayı havalandırmalı, çocuğun su içmesi desteklenmeli, çocuğu üşütüp titretmeyecek biçimde sıcaklığı ayarlanacak su ile çocuğun elini yüzünü yıkamalı, duş aldırmalıdır. Ateş devam ederse tabip tarafınca önerilen ateş düşürücüler çocuğun yaşına ve kilosuna uygun dozda verilmelidir. Her yıl pediatri kliniklerinde de aşikâr periyotlarda sıkça gördüğümüz influenzadan da, tüm teneffüs yolu ile bulaşan viral enfeksiyonlarda (covid de bu gruptadır) olduğu üzere; ellerin sık paklığı, yakın temasın kısıtlanması, kalabalık ortamlardan uzak durulması, sistemli ve istikrarlı beslenme ve sistemli uykuyla çocuklarımızı koruyabiliriz” diye konuştu.
KAYNAK: İHA