Doğru kişiyi bulduğunuzda bile ilgiler ziyadesiyle karmaşık olabiliyor. Uzun süren bir alakamız var ise, bunu ömür uzunluğu nasıl sürdürebiliriz? İşte kalıcı münasebetler kurmamıza yardımcı olabilecek kimi ruhsal gerçekler…Buyurun.
1. Yakın tarihte yapılan bir araştırma diğerleri için para harcamanın, insanları daha keyifli ettiğini gösteriyor.
İlişkinizde partnerinizi düşünüp aldığınız rastgele bir şey onu memnun ediyorsa, siz kendinizi ondan daha keyifli hissedeceksiniz.
2. Partnerinizin davranışlarını değiştirmek fazlaca vakit alır. Aşık olduğunuz kişiyi değiştirmek yerine onu anlamaya çalışmak daha yeterli olacaktır.
kimi vakit olaylara sizin bakış açınızdan bakmaları için onları ikna etmeniz gerekebilir ve bu noktada sabırlı olmalısınız.
3. Bağlantılarını oburlarının bağlarıyla kıyaslayan beşerler genelde mutsuz oluyor.
Yapamadığımız şeyleri yapan insanları gördüğümüzde kendimizle karşılaştırırız, inançsız hissederiz ve onların yerinde olmak isteriz. Bu durum anlık mutsuzluk ve tasa yaratır. Lakin unutmamanız gereken şey hiç bir bağın birbirine benzemediği ve hiç bir münasebetin eksiksiz olmadığıdır. İlişkinizi diğerleriyle kıyaslamak yerine bağlantıda daha yeterli bir partner olmak için gayret harcayın.
4. İlgilerde, kaba davranışlar kaba olmayan reaksiyonları tetiklerken, nazik jestler de nazik jestlere niye olur.
Şikayetlerinizi yapan bir biçimde lisana getirmelisiniz. Psikolog Joshua Coleman’a nazaran, şu yolları izleyebilirsiniz:
İlişkileri yönetebilme üzerine yapılan bir araştırmaya nazaran çatışmanın olmaması uyumlu olduğunuzu değil, ilgisiz olduğunuzu gösterir. Araştırma kararına nazaran uyuşmazlıklar, şahıslar içindeki bağı güçlendirir.
6. Fizikî ve duygusal gereksinimlerimizi bir arada olduğumuz ve sevdiğimiz bireyden alabiliriz. Lakin beklentilerimizi gerçekçi tutmalıyız.
Partnerinizin sahip olduğunuz her gereksinimi karşılamasını beklememelisiniz. kimi vakit bir arada olduğumuz şahıstan çok fazla şey beklediğimiz için hayal kırıklığına uğrarız. Partnerinizi istediğiniz her şey olmadığı için suçlamak yerine, ömrünüzde ortak noktalarınız olan arkadaşlarınıza da yer vermelisiniz. bu biçimdece alakanızdan beklentiniz de çok boyutlarda olmayacaktır.
7. Sevdiklerinize asla fazlaca meşgul olduğunuzu söylemeyin.
Çocuklar, sevdikleri insanların onlarla geçirmek istedikleri vakti ölçerek öz hürmetlerini ve öz kıymetlerini geliştirirler. Aslında hepimiz hala yetişkin vücutlarındaki çocuklarız. Sahip olduğumuz tüm vakti hayatımızdaki en değerli beşerlerle geçirmek istiyoruz. Birine ona ayıracak vaktiniz olmadığını dediğinizde, dolaylı olarak ona öncelik verecek kadar bedelli olmadığını söylüyorsunuz ve bu durum kırıcı olabiliyor.
8. Aşk bir his değil, bir seçimdir. Bir ilginin hoş modüllerini kaybetmemek için gayret harcamanız gerekir.
Aşkı bir hareket değil de isim olarak kabul ederseniz, yalnızca sevgi olarak, onu bulabilir ve hissedebilirsiniz. Lakin sevgiyi sürdürmek için şuurlu bir gayret göstermezseniz, vakit içinde sevginiz yıpranacaktır. Sevgiyi bir fiil olarak anlarsanız, üzerinde daima olarak çalışırsınız ve giderek güçlenir. Katiyen vakte karşı direnirsiniz.
1. Yakın tarihte yapılan bir araştırma diğerleri için para harcamanın, insanları daha keyifli ettiğini gösteriyor.
İlişkinizde partnerinizi düşünüp aldığınız rastgele bir şey onu memnun ediyorsa, siz kendinizi ondan daha keyifli hissedeceksiniz.
2. Partnerinizin davranışlarını değiştirmek fazlaca vakit alır. Aşık olduğunuz kişiyi değiştirmek yerine onu anlamaya çalışmak daha yeterli olacaktır.
kimi vakit olaylara sizin bakış açınızdan bakmaları için onları ikna etmeniz gerekebilir ve bu noktada sabırlı olmalısınız.
3. Bağlantılarını oburlarının bağlarıyla kıyaslayan beşerler genelde mutsuz oluyor.
Yapamadığımız şeyleri yapan insanları gördüğümüzde kendimizle karşılaştırırız, inançsız hissederiz ve onların yerinde olmak isteriz. Bu durum anlık mutsuzluk ve tasa yaratır. Lakin unutmamanız gereken şey hiç bir bağın birbirine benzemediği ve hiç bir münasebetin eksiksiz olmadığıdır. İlişkinizi diğerleriyle kıyaslamak yerine bağlantıda daha yeterli bir partner olmak için gayret harcayın.
4. İlgilerde, kaba davranışlar kaba olmayan reaksiyonları tetiklerken, nazik jestler de nazik jestlere niye olur.
Şikayetlerinizi yapan bir biçimde lisana getirmelisiniz. Psikolog Joshua Coleman’a nazaran, şu yolları izleyebilirsiniz:
Takdir etmekle başlayın.
Birden ona kadar ne kadar önemli olduğunuzu söyleyin.
Suçlamayan bir dil kullanın.
Sorunla ilgili sorumluluk alın.
Çözüm isteyin.
Dinlediği için teşekkür edin.
İlişkileri yönetebilme üzerine yapılan bir araştırmaya nazaran çatışmanın olmaması uyumlu olduğunuzu değil, ilgisiz olduğunuzu gösterir. Araştırma kararına nazaran uyuşmazlıklar, şahıslar içindeki bağı güçlendirir.
6. Fizikî ve duygusal gereksinimlerimizi bir arada olduğumuz ve sevdiğimiz bireyden alabiliriz. Lakin beklentilerimizi gerçekçi tutmalıyız.
Partnerinizin sahip olduğunuz her gereksinimi karşılamasını beklememelisiniz. kimi vakit bir arada olduğumuz şahıstan çok fazla şey beklediğimiz için hayal kırıklığına uğrarız. Partnerinizi istediğiniz her şey olmadığı için suçlamak yerine, ömrünüzde ortak noktalarınız olan arkadaşlarınıza da yer vermelisiniz. bu biçimdece alakanızdan beklentiniz de çok boyutlarda olmayacaktır.
7. Sevdiklerinize asla fazlaca meşgul olduğunuzu söylemeyin.
Çocuklar, sevdikleri insanların onlarla geçirmek istedikleri vakti ölçerek öz hürmetlerini ve öz kıymetlerini geliştirirler. Aslında hepimiz hala yetişkin vücutlarındaki çocuklarız. Sahip olduğumuz tüm vakti hayatımızdaki en değerli beşerlerle geçirmek istiyoruz. Birine ona ayıracak vaktiniz olmadığını dediğinizde, dolaylı olarak ona öncelik verecek kadar bedelli olmadığını söylüyorsunuz ve bu durum kırıcı olabiliyor.
8. Aşk bir his değil, bir seçimdir. Bir ilginin hoş modüllerini kaybetmemek için gayret harcamanız gerekir.
Aşkı bir hareket değil de isim olarak kabul ederseniz, yalnızca sevgi olarak, onu bulabilir ve hissedebilirsiniz. Lakin sevgiyi sürdürmek için şuurlu bir gayret göstermezseniz, vakit içinde sevginiz yıpranacaktır. Sevgiyi bir fiil olarak anlarsanız, üzerinde daima olarak çalışırsınız ve giderek güçlenir. Katiyen vakte karşı direnirsiniz.