En kirli alanlar hangileri?
Raporda, dünyanın hava kirliliğine en çok maruz kalan bölgelerinin, bu riskle mücadele için en az imkana sahip olan bölgeler olduğu belirtildi. “Havanın en çok kirlendiği yerler ile bu sorunu çözmek için en fazla kaynağın kullanıldığı yerler arasında büyük bir uçurum var” diye açıklıyor. Christa HasenkopfEPIC’de Hava Kalitesi Programları Direktörü.
Eğer varsa uluslararası mekanizmalar HIV, sıtma ya da tüberkülozla mücadele için, bu hastalıklarla mücadele için yılda dört milyar dolar ayıran Küresel Fon gibi hava kirliliğinin eşdeğeri yok. Çalışma, “Yine de hava kirliliği, Demokratik Kongo Cumhuriyeti (Demokratik Kongo Cumhuriyeti) ve Kamerun’da bir kişinin ortalama yaşam süresini bu hastalıklardan daha fazla kısaltıyor” diye belirtiyor.
Asya’daki kirliliğin etkileri
Dünyanın hava kirliliğinden en çok etkilenen bölgesi olan Güney Asya’da halk sağlığına etkileri oldukça belirgindir. EPIC’e göre, bölge sakinleri Bangladeş Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiye ettiği eşik değer karşılanırsa ortalama 6,8 yıl yaşam süresi kazanabilirler. Hindistan’ın başkenti, Yeni Delhi“dünyanın en kirli mega kenti” olarak kabul ediliyor.
Çin’de kirlilik
Hasenkopf, Çin’in “hava kirliliğiyle mücadelede önemli ilerleme kaydettiğini” söyledi. Ülkedeki ortalama hava kirliliği aslında azaldı %42,3 2013 ile 2021 arasında, ancak DSÖ’nün tavsiye ettiği eşiğin altı kat üzerinde olmaya devam ediyor. EPIC’e göre bu ilerleme zaman içinde devam ederse Çin nüfusunun ortalama 2,2 yıllık yaşam beklentisi kazanması bekleniyor.
ABD ve Avrupa’da kirliliğe karşı mücadele
Amerika Birleşik Devletleri’nde, federal Temiz Hava Yasası programı 1970 yılından bu yana hava kirliliğinin %64,9 oranında azaltılmasına yardımcı olarak Amerikalıların ortalama yaşam süresinin 1,4 yıl artmasına olanak sağladı. Avrupa’da son yıllarda hava kalitesindeki iyileşme Amerika Birleşik Devletleri’nde gözlemlenen dinamikleri takip etti, ancak kıtanın doğusu ile batısı arasında derin eşitsizlikler devam ediyor.
Raporda, dünyanın hava kirliliğine en çok maruz kalan bölgelerinin, bu riskle mücadele için en az imkana sahip olan bölgeler olduğu belirtildi. “Havanın en çok kirlendiği yerler ile bu sorunu çözmek için en fazla kaynağın kullanıldığı yerler arasında büyük bir uçurum var” diye açıklıyor. Christa HasenkopfEPIC’de Hava Kalitesi Programları Direktörü.
Eğer varsa uluslararası mekanizmalar HIV, sıtma ya da tüberkülozla mücadele için, bu hastalıklarla mücadele için yılda dört milyar dolar ayıran Küresel Fon gibi hava kirliliğinin eşdeğeri yok. Çalışma, “Yine de hava kirliliği, Demokratik Kongo Cumhuriyeti (Demokratik Kongo Cumhuriyeti) ve Kamerun’da bir kişinin ortalama yaşam süresini bu hastalıklardan daha fazla kısaltıyor” diye belirtiyor.

Asya’daki kirliliğin etkileri
Dünyanın hava kirliliğinden en çok etkilenen bölgesi olan Güney Asya’da halk sağlığına etkileri oldukça belirgindir. EPIC’e göre, bölge sakinleri Bangladeş Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiye ettiği eşik değer karşılanırsa ortalama 6,8 yıl yaşam süresi kazanabilirler. Hindistan’ın başkenti, Yeni Delhi“dünyanın en kirli mega kenti” olarak kabul ediliyor.
Çin’de kirlilik
Hasenkopf, Çin’in “hava kirliliğiyle mücadelede önemli ilerleme kaydettiğini” söyledi. Ülkedeki ortalama hava kirliliği aslında azaldı %42,3 2013 ile 2021 arasında, ancak DSÖ’nün tavsiye ettiği eşiğin altı kat üzerinde olmaya devam ediyor. EPIC’e göre bu ilerleme zaman içinde devam ederse Çin nüfusunun ortalama 2,2 yıllık yaşam beklentisi kazanması bekleniyor.
ABD ve Avrupa’da kirliliğe karşı mücadele
Amerika Birleşik Devletleri’nde, federal Temiz Hava Yasası programı 1970 yılından bu yana hava kirliliğinin %64,9 oranında azaltılmasına yardımcı olarak Amerikalıların ortalama yaşam süresinin 1,4 yıl artmasına olanak sağladı. Avrupa’da son yıllarda hava kalitesindeki iyileşme Amerika Birleşik Devletleri’nde gözlemlenen dinamikleri takip etti, ancak kıtanın doğusu ile batısı arasında derin eşitsizlikler devam ediyor.