Günümüzde biroldukça kişinin şikâyeti olan horlama, kaliteli uykunun önüne geçerek hayat standartlarını olumsuz etkiliyor. Bahisle ilgili açıklama yapan Eskişehir Kent Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kısmı ve Uyku Merkezi’nden Prof. Dr. Vural Fidan, “Muayene ve gerekli tetkikler kararı horlamam oluşmasının niçinine ulaşılması; gereken ilaç, medikal yahut cerrahi formüllerle de tedavisinin yapılması büyük değer taşıyor” sözlerini kullandı.
HER GEÇEN GÜN DAHA FAZLA BİREYDE GÖRÜLÜYOR
hayatını olumsuz tarafta etkileyen horlama, her geçen gün daha fazla şahısta görülüyor. Beslenme, tertipli aktivite ve gerilim idaresi kadar kıymetli olan uyku konusunda, biroldukca kişi gün ortasında eksikliğini hissediyor. Bireylerin derin uyku fazına geçişini engelleyen horlama, uyku kalitesini düşürüyor. Fizikî ve zihinsel dinlenmenin önüne geçen horlama şikâyeti, gün içerisinde biroldukca aksiliğe niye oluyor. Zinde bir biçimde uyanamayan şahıslarda dikkat dağınıklığı, dalgınlık, konsantrasyon bozukluğu, odaklanamama üzere sorunlar görülebiliyor.
HAYAT KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR
Horlama hakkında bilgi veren Prof. Dr. Vural Fidan, birfazlaca kişi de farklı sıkıntıların oluştuğunu belirtti. Horlama kaynaklı kaliteli uyku kaybının oluşturduğu biroldukça faktörden dolayı insan hayatının olumsuz etkilendiğini söyleyen Fidan, şu sözleri kullandı: “Horlama dediğimiz olay, nefes alma ve verme esnasında titreşen yumuşak bölgelerden dolayı meydana gelir. Esnek olan bu yumuşak bölgeler hava yolunu daraltında horlama oluşur. Bu horlama dediğimiz durum çıkartılan sesten dolayı etrafta rahatsızlığa niye olabiliyor. Ayrıyeten horlayan bireylerin yüzde 80’inden daha fazlasında uyku esnasında nefes durması sorunları yaşanabiliyor. Bu da kişinin derin uyku fazına geçişini zorlaştırıyor. Derin faza geçilmediği takdirde kişinin uyku esnasında yaşaması gerektiği fizikî ve zihinsel dinlenmenin önüne geçiyor. Zihinsel dinlenme olmadığı vakit sonraki gün konsantrasyon, odaklanma, dalgınlık ve dikkat problemleri oluşuyor. Fizikî dinlenme olmadığı vakit da yatakta kaç saat geçirilirse geçirilsin vücut olarak yorgunluk ve güçte süratli tükenme oluşuyor. Tabi bu etkenler de bireylerin hem hayat kalitesini birebir vakitte verimlilik performansını düşürüyor. Bilhassa horlama şikâyeti olan şahısların gece uykusunda uyku apnesi dediğimiz nefes durması şikâyetlerinde kesinlikle uyku doktorlarına başvurmaları gerekiyor. Muayene ve gerekli tetkikler kararı horlamam oluşmasının niçinine ulaşılması; gereken ilaç, medikal yahut cerrahi sistemlerle de tedavisinin yapılması büyük değer taşıyor.”
KAYNAK: İHA
HER GEÇEN GÜN DAHA FAZLA BİREYDE GÖRÜLÜYOR
hayatını olumsuz tarafta etkileyen horlama, her geçen gün daha fazla şahısta görülüyor. Beslenme, tertipli aktivite ve gerilim idaresi kadar kıymetli olan uyku konusunda, biroldukca kişi gün ortasında eksikliğini hissediyor. Bireylerin derin uyku fazına geçişini engelleyen horlama, uyku kalitesini düşürüyor. Fizikî ve zihinsel dinlenmenin önüne geçen horlama şikâyeti, gün içerisinde biroldukca aksiliğe niye oluyor. Zinde bir biçimde uyanamayan şahıslarda dikkat dağınıklığı, dalgınlık, konsantrasyon bozukluğu, odaklanamama üzere sorunlar görülebiliyor.
HAYAT KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR
Horlama hakkında bilgi veren Prof. Dr. Vural Fidan, birfazlaca kişi de farklı sıkıntıların oluştuğunu belirtti. Horlama kaynaklı kaliteli uyku kaybının oluşturduğu biroldukça faktörden dolayı insan hayatının olumsuz etkilendiğini söyleyen Fidan, şu sözleri kullandı: “Horlama dediğimiz olay, nefes alma ve verme esnasında titreşen yumuşak bölgelerden dolayı meydana gelir. Esnek olan bu yumuşak bölgeler hava yolunu daraltında horlama oluşur. Bu horlama dediğimiz durum çıkartılan sesten dolayı etrafta rahatsızlığa niye olabiliyor. Ayrıyeten horlayan bireylerin yüzde 80’inden daha fazlasında uyku esnasında nefes durması sorunları yaşanabiliyor. Bu da kişinin derin uyku fazına geçişini zorlaştırıyor. Derin faza geçilmediği takdirde kişinin uyku esnasında yaşaması gerektiği fizikî ve zihinsel dinlenmenin önüne geçiyor. Zihinsel dinlenme olmadığı vakit sonraki gün konsantrasyon, odaklanma, dalgınlık ve dikkat problemleri oluşuyor. Fizikî dinlenme olmadığı vakit da yatakta kaç saat geçirilirse geçirilsin vücut olarak yorgunluk ve güçte süratli tükenme oluşuyor. Tabi bu etkenler de bireylerin hem hayat kalitesini birebir vakitte verimlilik performansını düşürüyor. Bilhassa horlama şikâyeti olan şahısların gece uykusunda uyku apnesi dediğimiz nefes durması şikâyetlerinde kesinlikle uyku doktorlarına başvurmaları gerekiyor. Muayene ve gerekli tetkikler kararı horlamam oluşmasının niçinine ulaşılması; gereken ilaç, medikal yahut cerrahi sistemlerle de tedavisinin yapılması büyük değer taşıyor.”
KAYNAK: İHA