Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlamasından 2 yıl sonra Avrupa kamuoyu Kiev'in savaşta zafer şansı konusunda kötümsergeçen yılın aksine. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin yaptırdığı araştırmada geçen ay aralarında İtalya'nın da bulunduğu 12 farklı ülkede görüşülen Avrupalıların yalnızca yüzde 10'u bir zafere inanıyor. Twice Rusya'nın zaferine inanıyor. Pek çok kişi, Avrupalıların çoğunluğu ülkeden ülkeye büyük farklılıklar gösterse de, barış uğruna barış istemese de, savaşın bir tür anlaşmayla sona ereceğine inanıyor.
Çoğu AB ülkesinde pek çok kişi Avrupa'nın destek seviyesini korumasını, hatta ABD'nin seviyesini düşürmesi durumunda bu desteğin artmasını istiyor.
Avrupalı düşünce kuruluşu şu sonuca varıyor: “Ukrayna ve Avrupa'daki liderler, Putin'in savaş yorgunluğundan faydalanmasını önlemek için dillerini ayarlamalı ve 'kalıcı barışın' anlamını tanımlamalıdır.” Avrupalıların çoğunluğu Donald Trump'ın yeniden seçilmesi ihtimaline olumlu bakmıyor ve birçoğu bu ihtimali Putin'in zaferi olarak görüyor. Bu nedenle Trump'ın kendisini 'barış partisi' olarak sunmasını engellemek için ortak bir söylem geliştirmek büyük önem taşıyor.
Polonya, Portekiz ve İsveç savaşın sonuçları konusunda en az karamsar olan ülkeler. Ancak orada bile ankete katılanların yalnızca yüzde 17'si Kiev'in zaferini bekliyor. Ankete katılanların ortalama yüzde 37'si savaşın bir tür anlaşmayla sona ereceğine inanıyor.
Polonya, Portekiz ve İsveç'teki kamuoyu, Ukrayna'nın işgal altındaki toprakları yeniden ele geçirme çabalarını destekleme yönündeki açık tercihini ifade ediyor, ancak Avusturya, Yunanistan, Macaristan, İtalya ve Romanya'da hükümetlerden Kiev'i bir anlaşmayı kabul etmeye zorlamalarını istiyor. Fransa, Almanya, Hollanda ve İspanya'da insanlar daha da bölünmüş durumda.
Ukrayna'nın ana destekçilerinin komşuları olduğu ilkesi artık geçerli değil. Artık en büyük siyasi destek Fransa ve Portekiz'den geliyor. Viktor Orban'ın Macaristan'ı, çoğu insanın Rusya'nın zaferini beklediği (yüzde 31) ve katılımcıların çoğunun hükümetlerin Kiev'i bir anlaşmayı kabul etmeye zorlamasını istediği (yüzde 64) ülke. Ancak Romanya'da rakamlar birbirinden o kadar da farklı değil (yüzde 18 ve yüzde 50). sırasıyla yüzde).
Polonyalılar, İsveçliler ve Portekizlilerle birlikte Ukrayna askeri direnişinin ana destekçileri olmaya devam etse de, zafer şansı konusunda iyimser değiller (görüşmeye katılanların yalnızca yüzde 17'si buna inanıyor). Ukraynalı göçmenler artık yalnızca Polonya (görüşme yapılanların yüzde 40'ı), Macaristan (yüzde 37) ve Romanya'da (yüzde 35) bir tehdit olarak görülüyor.
Çoğu AB ülkesinde pek çok kişi Avrupa'nın destek seviyesini korumasını, hatta ABD'nin seviyesini düşürmesi durumunda bu desteğin artmasını istiyor.
Avrupalı düşünce kuruluşu şu sonuca varıyor: “Ukrayna ve Avrupa'daki liderler, Putin'in savaş yorgunluğundan faydalanmasını önlemek için dillerini ayarlamalı ve 'kalıcı barışın' anlamını tanımlamalıdır.” Avrupalıların çoğunluğu Donald Trump'ın yeniden seçilmesi ihtimaline olumlu bakmıyor ve birçoğu bu ihtimali Putin'in zaferi olarak görüyor. Bu nedenle Trump'ın kendisini 'barış partisi' olarak sunmasını engellemek için ortak bir söylem geliştirmek büyük önem taşıyor.
Polonya, Portekiz ve İsveç savaşın sonuçları konusunda en az karamsar olan ülkeler. Ancak orada bile ankete katılanların yalnızca yüzde 17'si Kiev'in zaferini bekliyor. Ankete katılanların ortalama yüzde 37'si savaşın bir tür anlaşmayla sona ereceğine inanıyor.
Polonya, Portekiz ve İsveç'teki kamuoyu, Ukrayna'nın işgal altındaki toprakları yeniden ele geçirme çabalarını destekleme yönündeki açık tercihini ifade ediyor, ancak Avusturya, Yunanistan, Macaristan, İtalya ve Romanya'da hükümetlerden Kiev'i bir anlaşmayı kabul etmeye zorlamalarını istiyor. Fransa, Almanya, Hollanda ve İspanya'da insanlar daha da bölünmüş durumda.
Ukrayna'nın ana destekçilerinin komşuları olduğu ilkesi artık geçerli değil. Artık en büyük siyasi destek Fransa ve Portekiz'den geliyor. Viktor Orban'ın Macaristan'ı, çoğu insanın Rusya'nın zaferini beklediği (yüzde 31) ve katılımcıların çoğunun hükümetlerin Kiev'i bir anlaşmayı kabul etmeye zorlamasını istediği (yüzde 64) ülke. Ancak Romanya'da rakamlar birbirinden o kadar da farklı değil (yüzde 18 ve yüzde 50). sırasıyla yüzde).
Polonyalılar, İsveçliler ve Portekizlilerle birlikte Ukrayna askeri direnişinin ana destekçileri olmaya devam etse de, zafer şansı konusunda iyimser değiller (görüşmeye katılanların yalnızca yüzde 17'si buna inanıyor). Ukraynalı göçmenler artık yalnızca Polonya (görüşme yapılanların yüzde 40'ı), Macaristan (yüzde 37) ve Romanya'da (yüzde 35) bir tehdit olarak görülüyor.