Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Emin Özcan, hava değişikliklerinin de migren atakları için değerli bir tetikleyici olduğuna vurgu yaptı. 2018’de yapılan çalışmalarda hava durumunun migren ataklarında ortak bir tetikleyici olarak saptandığını tabir eden Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Emin Özcan, hava durumu değişikliklerinin, farklı değişkenleri de tetikleyerek ağrıya niye olabileceğini anlattı. Özcan, epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen bulguların hala yetersiz kaldığını da vurguladı.
MİGREN ATAKLARIN niçinİ TAM BİLİNMİYOR
Migren ataklarının ortaya çıkmasında hala neyin sebep olduğunun tam olarak bilinmediğini hatırlatan Doç. Dr. Emin Özcan, şahıstan şahsa değişmekle bir arada birtakım tetikleyicilerin de tesirli olduğunu söylemiş oldu. Kimi besinler, hormonal değişiklikler ve gerilim, en sık belirtilen migren tetikleyicileri içinde yer alırken değişken hava koşulları da kıymetli bir faktörü oluşturuyor. her insanın her hava değişikliğine birebir biçimde reaksiyon vermediğini hatırlatan Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Özcan, “Bazı bireylerde sıcaklık ağrıyı tetiklerken, birtakım bireylerde soğuk hava migreni tetikleyebiliyor. Hatta kimi durumlarda atağın tetiklenmesi için birden çok faktörün bir ortaya gelmesi gerekebiliyor. Migren ve hava durumu içinde yapılan araştırmaların kısmen zorluğu niçiniyle ortadaki ilişki net olarak ortaya konmuş değil. Hava değişiklikleri farklı değişkenleri de tetikleyerek ağrıya niye olabilir” diye konuştu.
HER ETKEN HERKESİ BİREBİR BİÇİMDE ETKİLEMİYOR
Migrende evvela atakları önleyici yaklaşımın benimsendiğini belirten Doç. Dr. Emin Özcan, “Migren herkeste farklı seyretse de büyük oranda hava değişiklikleri migren ataklarını tetikleyebiliyor. Bilhassa lodos migren ataklarını epey sıklaştırıyor. Birebir biçimde sıcak nemli havalar da migren ataklarını artırıyor. Ayrıyeten mevsim değişiklikleri, kıştan yaza geçiş, yazdan kışa geçiş, beden bir şeye alışıyor ve orada değişiklikler olmaya başladığı vakit migreni etkileyebiliyor. Çok kuru, nemsiz, soğuk havalarda etkileyebiliyor bunu lakin bilhassa sıcak ve nemli havalar epey atakları artırıyor. Şahıstan şahsa değişmekle bir arada birtakım hastalarda hayli uyumak, birtakım hastalarda az uyumak, birtakım hastalarda açlık, kimi bireylerde öğün atlama, kimi şahıslarda hava değişimleri epey fazla biçimde atakları tetikleyebiliyor” dedi.
NEM VE SICAKLIĞA BAĞLI DEHİDRASYON ATAĞIN KAYNAĞI OLABİLİR
Nem ve sıcaklık değişimlerin de migren hastalarında genel olarak bireyden şahsa farklılık gösterdiğini hatırlatan Doç. Dr. Emin Özcan, “2017 yılında gerçekleştirilen bir öteki çalışmada da bilhassa hava değişimleri ve buna bağlı migren atağı niçiniyle hastaneye müracaat oranlarına bakılmış ve sonuçta sıcak ve nemli havalarda hastaneye müracaatlar artarken soğuk ve kuru havalarda bu oranın daha düşük olduğu tespit edilmiş. Atakların bu periyotlarda artış göstermesinin niçinlerinden biri dehidrasyon (vücudun sıvı kaybı) olabilir. Zira susuz kalma migren hastalarında başlı başına bir tetikleyicidir” dedi. Neme bağlı ağrıyı önlemek için kimi tedbirlerin alınması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Emin Özcan, “Bu bahiste klimalar üzere nemi önleyici aygıtlardan yararlanılabilir. Birebir biçimde epey nemli ve sıcak havalarda dışarı çıkmamak da alınabilecek tedbirler içinde” diye konuştu
BAHAR AYLARINDAKİ AĞRININ KAYNAĞI BASINÇ OLABİLİR
Havanın barometrik basıncındaki değişimin de birtakım şahıslarda migren ataklarına niye olabildiğini hatırlatan Doç. Dr. Emin Özcan, “Özellikle ilkbahar, sonbahar üzere mevsim geçişlerindeki sıcaklık değişimlerine bağlı olarak yaşanan basınç farklılıkları migreni tetikleyebiliyor. Migrene, atmosferik basıncın bedene uyguladığı fizikî yükteki değişikliklerin tesiriyle ilişkili kan damarı genişlemesinden kaynaklanan kan akışı farklılıklarının niye olabileceği düşünülüyor” dedi. bir daha yüksek irtifalarda migrenin daha fazla görülme eğiliminde olduğunu söyleyen Doç. Dr. Emin Özcan, “Yükseğe çıkında havanın kuruması, basıncın azalması üzere niçinler de buna niye olabiliyor” diye konuştu.
MİGREN LODOSU SEVMEZ
Migrenin tetikleyicilerinin başında listelenen rüzgârlar konusunda da Doç. Dr. Emin Özcan şunları anlattı: “Lodos, rüzgârlı havalarda atakların arttığı hastalar tarafınca bilhassa söz edilir. tıpkı vakitte birtakım araştırmalarda da hasta şikayetlerinin bu periyotlarda arttığı gösterilmiş. Bu niçinle rüzgârlı havalarda elzem bir durum olmadıkça hastanın dışarı çıkmasını önermiyoruz. Aslında tedavinin emeli olan ömür üslubu değişikliklerini yapmasını istiyoruz.”
BAYANLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Migrenin bayanlar içinde erkeklere göre daha fazla görüldüğünün bilinmesine rağmen bunun niye kaynaklandığının tam olarak bilinmediğini anlatan Doç. Dr. Özcan, “Özellikle menstrual (adet) periyotta daha fazla gözükmesi hormon değişimlerinin bunu tetiklediğini düşündürüyor. Bu niçinle bayanlardaki hormonal değişimler bu migren ataklarının daha sık görülmesine niye olabilir diye düşünüyoruz” diye konuştu.
MİGREN HASTALARI BAŞ AĞRISI GÜNLÜĞÜ TUTSUN
Migren ataklarını her kişinin farklı yaşadığını hatırlatan Doç. Dr. Emin Özcan, bireye özel migrenin karakterini çizebilmek için hastaların “migren günlüğü” tutmalarının fayda sağlayacağını belirterek kelamlarına şöyleki devam etti: “Hastalardan bir aylık baş ağrısı günlüğü tutarak buraya, ağrının ne vakit başladığı, öncesinde neler yaptığı, yaklaşık ne kadar sürdüğü, hangi ilaçları kullandığı, öncesinde neler yediği üzere ayrıntıları içeren küçük notlar almasını istiyoruz. Burada hedefimiz yalnızca hastanın bir ay içerisinde yaşadığı baş ağrısı ve ağrı kesici sayısını takip etmek değil bunun yanında hastanın kendisiyle ilgili farkındalığını ve iç görüsünü arttırmak. Onun yaşadığı migrenin karakterini çizmek. Hasta bu sayede gündelik yaşantısıyla ilgili nelerin migrenini tetiklediğini epey daha net nazaranbiliyor ve gerekli değişiklikleri yapabiliyor. Bu sayede ataklarının büyük kısmı de denetim altına alınabiliyor.”
MİGRENLE YAŞAMAK MECBURİLİK MU?
Şu an için migreni büsbütün ortadan kaldıracak bir ilacın çabucak hemen bulunmadığını lakin atakların sayısını çok azaltabilen tedavilerin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Emin Özcan, tedaviyle ilgili şu ayrıntıları verdi: “Bazı migren hadiselerinde kullandığımız ilaçlarla migren ataklarını neredeyse büsbütün ortadan kaldırabiliyor ya da tedaviyle ataklara uzun müddetler orta verebiliyoruz. Fakat hastalar atakları kendi başlarına yönetmeye çalışmaları, daima ağrı kesici kullanmasını da birlikteinde getiriyor. Bu da ağrı kesiciye bağlı baş ağrısı dediğimiz tabloya da yol açabiliyor. O yüzden kesinlikle bu mevzuyla ilgilenen bir nöroloji uzmanına başvurmaları ve hayat prosedürlerini değiştirmeleri önemli” dedi.
KAYNAK: DHA
MİGREN ATAKLARIN niçinİ TAM BİLİNMİYOR
Migren ataklarının ortaya çıkmasında hala neyin sebep olduğunun tam olarak bilinmediğini hatırlatan Doç. Dr. Emin Özcan, şahıstan şahsa değişmekle bir arada birtakım tetikleyicilerin de tesirli olduğunu söylemiş oldu. Kimi besinler, hormonal değişiklikler ve gerilim, en sık belirtilen migren tetikleyicileri içinde yer alırken değişken hava koşulları da kıymetli bir faktörü oluşturuyor. her insanın her hava değişikliğine birebir biçimde reaksiyon vermediğini hatırlatan Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Özcan, “Bazı bireylerde sıcaklık ağrıyı tetiklerken, birtakım bireylerde soğuk hava migreni tetikleyebiliyor. Hatta kimi durumlarda atağın tetiklenmesi için birden çok faktörün bir ortaya gelmesi gerekebiliyor. Migren ve hava durumu içinde yapılan araştırmaların kısmen zorluğu niçiniyle ortadaki ilişki net olarak ortaya konmuş değil. Hava değişiklikleri farklı değişkenleri de tetikleyerek ağrıya niye olabilir” diye konuştu.
HER ETKEN HERKESİ BİREBİR BİÇİMDE ETKİLEMİYOR
Migrende evvela atakları önleyici yaklaşımın benimsendiğini belirten Doç. Dr. Emin Özcan, “Migren herkeste farklı seyretse de büyük oranda hava değişiklikleri migren ataklarını tetikleyebiliyor. Bilhassa lodos migren ataklarını epey sıklaştırıyor. Birebir biçimde sıcak nemli havalar da migren ataklarını artırıyor. Ayrıyeten mevsim değişiklikleri, kıştan yaza geçiş, yazdan kışa geçiş, beden bir şeye alışıyor ve orada değişiklikler olmaya başladığı vakit migreni etkileyebiliyor. Çok kuru, nemsiz, soğuk havalarda etkileyebiliyor bunu lakin bilhassa sıcak ve nemli havalar epey atakları artırıyor. Şahıstan şahsa değişmekle bir arada birtakım hastalarda hayli uyumak, birtakım hastalarda az uyumak, birtakım hastalarda açlık, kimi bireylerde öğün atlama, kimi şahıslarda hava değişimleri epey fazla biçimde atakları tetikleyebiliyor” dedi.
NEM VE SICAKLIĞA BAĞLI DEHİDRASYON ATAĞIN KAYNAĞI OLABİLİR
Nem ve sıcaklık değişimlerin de migren hastalarında genel olarak bireyden şahsa farklılık gösterdiğini hatırlatan Doç. Dr. Emin Özcan, “2017 yılında gerçekleştirilen bir öteki çalışmada da bilhassa hava değişimleri ve buna bağlı migren atağı niçiniyle hastaneye müracaat oranlarına bakılmış ve sonuçta sıcak ve nemli havalarda hastaneye müracaatlar artarken soğuk ve kuru havalarda bu oranın daha düşük olduğu tespit edilmiş. Atakların bu periyotlarda artış göstermesinin niçinlerinden biri dehidrasyon (vücudun sıvı kaybı) olabilir. Zira susuz kalma migren hastalarında başlı başına bir tetikleyicidir” dedi. Neme bağlı ağrıyı önlemek için kimi tedbirlerin alınması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Emin Özcan, “Bu bahiste klimalar üzere nemi önleyici aygıtlardan yararlanılabilir. Birebir biçimde epey nemli ve sıcak havalarda dışarı çıkmamak da alınabilecek tedbirler içinde” diye konuştu
BAHAR AYLARINDAKİ AĞRININ KAYNAĞI BASINÇ OLABİLİR
Havanın barometrik basıncındaki değişimin de birtakım şahıslarda migren ataklarına niye olabildiğini hatırlatan Doç. Dr. Emin Özcan, “Özellikle ilkbahar, sonbahar üzere mevsim geçişlerindeki sıcaklık değişimlerine bağlı olarak yaşanan basınç farklılıkları migreni tetikleyebiliyor. Migrene, atmosferik basıncın bedene uyguladığı fizikî yükteki değişikliklerin tesiriyle ilişkili kan damarı genişlemesinden kaynaklanan kan akışı farklılıklarının niye olabileceği düşünülüyor” dedi. bir daha yüksek irtifalarda migrenin daha fazla görülme eğiliminde olduğunu söyleyen Doç. Dr. Emin Özcan, “Yükseğe çıkında havanın kuruması, basıncın azalması üzere niçinler de buna niye olabiliyor” diye konuştu.
MİGREN LODOSU SEVMEZ
Migrenin tetikleyicilerinin başında listelenen rüzgârlar konusunda da Doç. Dr. Emin Özcan şunları anlattı: “Lodos, rüzgârlı havalarda atakların arttığı hastalar tarafınca bilhassa söz edilir. tıpkı vakitte birtakım araştırmalarda da hasta şikayetlerinin bu periyotlarda arttığı gösterilmiş. Bu niçinle rüzgârlı havalarda elzem bir durum olmadıkça hastanın dışarı çıkmasını önermiyoruz. Aslında tedavinin emeli olan ömür üslubu değişikliklerini yapmasını istiyoruz.”
BAYANLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Migrenin bayanlar içinde erkeklere göre daha fazla görüldüğünün bilinmesine rağmen bunun niye kaynaklandığının tam olarak bilinmediğini anlatan Doç. Dr. Özcan, “Özellikle menstrual (adet) periyotta daha fazla gözükmesi hormon değişimlerinin bunu tetiklediğini düşündürüyor. Bu niçinle bayanlardaki hormonal değişimler bu migren ataklarının daha sık görülmesine niye olabilir diye düşünüyoruz” diye konuştu.
MİGREN HASTALARI BAŞ AĞRISI GÜNLÜĞÜ TUTSUN
Migren ataklarını her kişinin farklı yaşadığını hatırlatan Doç. Dr. Emin Özcan, bireye özel migrenin karakterini çizebilmek için hastaların “migren günlüğü” tutmalarının fayda sağlayacağını belirterek kelamlarına şöyleki devam etti: “Hastalardan bir aylık baş ağrısı günlüğü tutarak buraya, ağrının ne vakit başladığı, öncesinde neler yaptığı, yaklaşık ne kadar sürdüğü, hangi ilaçları kullandığı, öncesinde neler yediği üzere ayrıntıları içeren küçük notlar almasını istiyoruz. Burada hedefimiz yalnızca hastanın bir ay içerisinde yaşadığı baş ağrısı ve ağrı kesici sayısını takip etmek değil bunun yanında hastanın kendisiyle ilgili farkındalığını ve iç görüsünü arttırmak. Onun yaşadığı migrenin karakterini çizmek. Hasta bu sayede gündelik yaşantısıyla ilgili nelerin migrenini tetiklediğini epey daha net nazaranbiliyor ve gerekli değişiklikleri yapabiliyor. Bu sayede ataklarının büyük kısmı de denetim altına alınabiliyor.”
MİGRENLE YAŞAMAK MECBURİLİK MU?
Şu an için migreni büsbütün ortadan kaldıracak bir ilacın çabucak hemen bulunmadığını lakin atakların sayısını çok azaltabilen tedavilerin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Emin Özcan, tedaviyle ilgili şu ayrıntıları verdi: “Bazı migren hadiselerinde kullandığımız ilaçlarla migren ataklarını neredeyse büsbütün ortadan kaldırabiliyor ya da tedaviyle ataklara uzun müddetler orta verebiliyoruz. Fakat hastalar atakları kendi başlarına yönetmeye çalışmaları, daima ağrı kesici kullanmasını da birlikteinde getiriyor. Bu da ağrı kesiciye bağlı baş ağrısı dediğimiz tabloya da yol açabiliyor. O yüzden kesinlikle bu mevzuyla ilgilenen bir nöroloji uzmanına başvurmaları ve hayat prosedürlerini değiştirmeleri önemli” dedi.
KAYNAK: DHA