Medicana International Ankara Hastanesi ışınım Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Kaan Oysul, kolan kanseri olarak da bilinen kalın bağırsak kanserine dikkati çekmek için mart ayının “Kalın Bağırsak Farkındalık Ayı” olarak ilan edildiğini hatırlattı. Ülkemizde her 100 bin erkeğin 25’inde, her 100 bin bayanın ise 15’inde kolon kanseri görüldüğünü belirten Oysul, her yıl yaklaşık 35 bin bireye kalın bağırsak tanısı konulduğunu ve 12 bin kişinin de bu hastalık sebebiyle hayatını kaybettiğini aktardı. Oysul, kolon kanseri riskinden korunmanın en tesirli yolunun ise 45 yaşından itibaren tertipli olarak tarama testi yaptırmak olduğunu lisana getirdi. Oysul, tarama testlerinin şikayeti olmayan sağlıklı bireylerde de yapılması gerektiğini kaydederek, “Polip ismi verilen yeterli huylu tümörler vakit ortasında kansere dönüşür. Kanser oluşmadan bu polipler çıkartılırsa kolon kanserlerinin yüzde 90’ından fazlasını önlenebilir. Kalın bağırsak kanserlerini başka kanserlerden ayıran tahminen de en değerli özellik budur. Geri kalan yüzde 10’unu da tarama esnasında, erken evrede, tedavinin en başarılı olduğu devirde, yakalanır ve gerekli tedaviler yapılır” diye konuştu.
10 KRİTİK RİSK FAKTÖRÜ VAR
Tabip Oysul, bedendeki farklı hücrelerden kaynaklanan denetimsiz hücre çoğalması olarak tanımladığı kanserde erken teşhis ve müdahalenin, ileri evrelerdeki tedavilerden çok daha değerli olduğunu söz etti. Kalın bağırsak kanserine yakalanma riskinin yaşla bir arada arttığına vurgu yapan Oysul, öteki risk faktörlerine ait ise şu ayrıntıları verdi: “Ülseratif kolit, Crohn hastalığı üzere inflamatuar bağırsak hastalıkları, ailede kalın bağırsak polip ve kanser tanısı olması, ailesel adenomatozus polipozis ve Lynch sendromu üzere genetik hastalıklar, fizikî aktivite azlığı, meyve ve zerzevattan yoksul beslenme, düşük fiber ve yüksek yağlı diyet, fazla işlenmiş et tüketimi, yüksek kilo ve obezite ile tütün ve alkol kullanması kolan kanserinin en önemli risk faktörleridir.”
BAĞIRSAK ALIŞKANLIKLARINDA DEĞİŞİKLİK OLUYOR
Tabip Kaan Oysul, kalın bağırsak kanserlerinde polip varlığında hastada rastgele bir yakınma görülmediğini lisana getirdi. Oysul, kanserleşme daha sonrası belirtilere ait ise şu ayrıntıları verdi: “Bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, büyük abdestte kan olması, kabızlık, ishal yahut bağırsaklarda dolgunluk hissi, karın ağrısı, kilo kaybı şikayetleri kalın bağırsak kanserine işaret edebilir. Bu şikayetlerin varlığında lütfen hekiminizi görünüz.” Medicana International Ankara Hastanesi ışınım Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Kaan Oysul, hastalığın yerleşim yeri ve evresine göre ameliyat, ilaç tedavisi ve radyoterapinin tedavide kullanıldığını belirtirken, değerli olanın daha kanser olmadan evvel bu hastalığı önleyebilmek ve tedavi gereksinimini ortadan kaldırmak olduğunu kelamlarına ekledi.
KAYNAK: İHA
10 KRİTİK RİSK FAKTÖRÜ VAR
Tabip Oysul, bedendeki farklı hücrelerden kaynaklanan denetimsiz hücre çoğalması olarak tanımladığı kanserde erken teşhis ve müdahalenin, ileri evrelerdeki tedavilerden çok daha değerli olduğunu söz etti. Kalın bağırsak kanserine yakalanma riskinin yaşla bir arada arttığına vurgu yapan Oysul, öteki risk faktörlerine ait ise şu ayrıntıları verdi: “Ülseratif kolit, Crohn hastalığı üzere inflamatuar bağırsak hastalıkları, ailede kalın bağırsak polip ve kanser tanısı olması, ailesel adenomatozus polipozis ve Lynch sendromu üzere genetik hastalıklar, fizikî aktivite azlığı, meyve ve zerzevattan yoksul beslenme, düşük fiber ve yüksek yağlı diyet, fazla işlenmiş et tüketimi, yüksek kilo ve obezite ile tütün ve alkol kullanması kolan kanserinin en önemli risk faktörleridir.”
BAĞIRSAK ALIŞKANLIKLARINDA DEĞİŞİKLİK OLUYOR
Tabip Kaan Oysul, kalın bağırsak kanserlerinde polip varlığında hastada rastgele bir yakınma görülmediğini lisana getirdi. Oysul, kanserleşme daha sonrası belirtilere ait ise şu ayrıntıları verdi: “Bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, büyük abdestte kan olması, kabızlık, ishal yahut bağırsaklarda dolgunluk hissi, karın ağrısı, kilo kaybı şikayetleri kalın bağırsak kanserine işaret edebilir. Bu şikayetlerin varlığında lütfen hekiminizi görünüz.” Medicana International Ankara Hastanesi ışınım Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Kaan Oysul, hastalığın yerleşim yeri ve evresine göre ameliyat, ilaç tedavisi ve radyoterapinin tedavide kullanıldığını belirtirken, değerli olanın daha kanser olmadan evvel bu hastalığı önleyebilmek ve tedavi gereksinimini ortadan kaldırmak olduğunu kelamlarına ekledi.
KAYNAK: İHA