Şu hayata niye geliyoruz? Yeterli, memnun ve huzurlu yaşamak için değil mi? Lakin bu yolda birçok vakit tek başımıza olmak da istemiyoruz. Uygunluğu, memnunluğu ve huzuru da birlikteinde getirebilecek bağlara muhtaçlık duyuyor insan. Gerçek kişiyi bulmanın pek güç olduğu gerçeğini düşündüğümüzde bile fazlaca daha ağır basan bir tarafı var bu işin; ortasında bulunduğumuz bağlantıyı ve tahminen de epey emek verdiğimiz o insanı kaybetmememiz gerekiyor.
Bu mevzuda sizlere yardımcı olmak istiyoruz. Kim bilir? Tahminen bahsedeceğimiz şeyler şu an ortasında bulunduğunuz sorgulamaları anlamlandırabilmenizi sağlayacak ya da gelecekte önünüze çıkması muhtemelen ayrılıkların önüne geçebilecek. bu biçimde buyurun…
hiç bir şey karşılıklı sevgi ve hürmetin olduğu bir ilginin yerini tutamaz.
Ta ki bir sabah uyandığınızda terkedildiğinizi anlayana kadar… İşte o an daha evvel fark etmediğiniz lakin birfazlaca olumsuz kararı birlikteinde getirmiş olan küçük ayrıntılara takılı kalmış bulursunuz kendinizi. Tabi ki arkası gerisi uzun bir süre gelmeyecek sorgulamalara da…
Her tecrübeden bir ders çıkarılması gerektiğini düşünüyor ve bundan daha sonraki bağlantılarınızda sıkıntılara hamile olmaması için dikkat etmeniz gerektiğini düşündüğümüz temel davranış kusurlarını sizlerle paylaşmak istiyoruz;
1. Kibirli olmak
hiç bir şey kibir kadar insanı karşısındaki beşerden soğutamaz sanırım. Kibir, kaygı ve kişilik bozukluklarından kaynaklanan kötücül bir karakter özelliğidir. Kibirli bir insan karşısındaki beşere her nerede olursa olsun hürmet duymayacaktır.
Bu işin sonu en yakın arkadaşlarınıza ya da aile üyelerinize kadar hakaret etmenize kadar varabilir.
Bu niçinle kimse kibirli bir beşerle birlikte olmak istemez ve mevzu romantik ilgiler olduğunda siz daha farkına varamadan karşınızdaki insanı soğutabilir.
2. Ortanıza gereksiz yere aralık koymak…
İlişkide taraflardan birisi eleştirildiği vakit öfke, utanç ve reddedilme üzere niyetlerin tesiriyle kendini geri çekebilir ve karşısındaki insanlara ortasına aralık koyabilir.
Bu bağlantılarınızda karşılaşabileceğiniz önemli problemlerden bir adedidir zira karşınızdaki insan niçinini tam olarak bilmediği için ortanıza giren bu soğukluğa mana veremeyebilir.
Çoğu bağlantıyı sonlandıran şey ise aranızdaki geçen büyük hengameler değil; bu şekil alttan alttan kendini muhakkak ederek aranızı açan durumlardır. Şayet mevzu hissettikleriniz ya da hoşunuza gitmeyen bir şey olduğunda irtibat kurmak yerine susmayı ve kabuğunuza çekilmeyi tercih ediyorsanız, alakanızı istemeden de olsa baltalıyor olabilirsiniz.
3. Farkında olmadan edindiğiniz uygunsuz alışkanlıklar…
Her ne kadar temiz ya da zararsız görünseler de karakterinizin bir modülü olarak kabul ettiğiniz bu alışkanlıkları geride bırakmamak bağınızı zedeleyebilecek sıkıntılara hamile olabilir.
Ağzınızda bir şey varken konuşmak, burnunuzu karıştırmak, tuvalet muhtaçlığınızdan daha sonra sifonu çekmemek ve gibisi pek fazlaca kıymetsiz üzere görünen bu davranış biçimleri, sevgilinizi gerilim altına sokabilir.
Bir romantik alaka içerisinde bulunan herkes karşısındaki insan için ömrü daha kolay bir hale getirmek için çabalamalıdır. Bu niçinle bu ve gibisi davranışlarınız konusunda karşınızdaki insanı önemseyerek kendinize ket vurmamanız, bağlantınızı siz daha farkında olmadan sonlandırabilecek potansiyele sahiptir.
4. “-Mış” üzere yapmak…
Kendiniz olmadığınız, karşınızdaki insanı kendi maksat ve istekleriniz doğrultusunda kandırmanız daha en başında alakanızı sağlam temeller üzerine inşa etmediğiniz manasına gelir. Hak verebileceğiniz üzere bu da çok yanlış bir davranıştır.
Unutmayın ki; karşınızdaki insanı etkilemek için sürdüğünüz bu uğraş sonsuza kadar devam edemez. Aslında kim olduğunuzu fark ettiği an ne yapacaksınız?
Bizi yanlış anlamayın. ‘Siz makus bir insansınız ve bunu gizlemeye çalışıyorsunuz!’ demiyoruz. Konuşma biçiminizi değiştirdiğiniz, yaşamadığınız anıları süslü bir lisanla ona anlattığınız ya da banka hesabınızdaki meblağ hakkında palavra dediğiniz anlardan bahsediyoruz. Kendiniz üzere olamayacaksınız, palavralar üzerine kurduğunuz bir bağ size ne katacak ki?
5. Öz itimat eksikliği
Öz inancın karşınızdaki insanı etkileyebilecek en değerli kişilik özelliklerinden birisi oldu söylenir. Kendinize duyduğunuz inanç kadar karşınızdaki insanın ilgisini çekersiniz. Bu her şeyin sizin denetiminiz altında olduğunu gösterir.
Öz inanç; tezli bir duruşun, güvenilebilir olduğunuzun ve sahip olduğunuz zekanın bir göstergesidir.
Öz inançsız bir duruş ise karşı tarafı iter. Kimse hayatının geri kalanını kendine hiç bir mevzuda güvenmeyen bir beşerle geçirmek istemez. Bu niçinle sevdiğiniz insanın bir gün uyandığında artık buna dayanamayacağı gerçeği ile yüzleşmesi içten bile değil. Dikkatli olmakta yarar var…
6. Karşınızdaki insanı “gerçekten” dinliyor muydunuz?
Bir insan düşünün ki hissettikleriniz konusunda konuşmanıza müsaade veriyor; yeri geliyor ağlıyor, yeri geliyor sinirlendiğiniz için bağırmak zorunda kalıyorsunuz fakat kendinizi olduğunuz, hissettiğiniz üzere tabir ediyorsunuz. Pekala o ne yapıyor? Dinlemiyor. Bu nasıl hissettirirdi?
Eğer karşınızdaki insan pasif bir dinleyiciyse, ağzınızdan çıkan her söz onun için bir dudak hareketi olmaktan öteye geçemeyecektir.
Bu onları hiç önemsemediğinizi ve anlamak istemediğinizi düşündürtür ki bu bahiste haklılardır. Şayet anlattığı şeylere birkaç dakikanızı ayırıp dinleyemeyecek kadar ilgisizseniz, onunla niye berabersiniz?
7. Kendinizle olması gerekenden çok odaklanıyor musunuz?
Tabi ki fikirlerinize ve hayatınıza kıymet verip kendinizle ilgilenmenizden doğal bir şey yok lakin bunu yaparken karşınızdaki insanı çerçeveden büsbütün çıkartmamanız da lazım.
Dünyadaki en meşgul insanmış üzere davranıyor, kıymet verdiğiniz insanlara vakit yaratamıyor ya da hayatınızdaki gelişmelerin karşınızdaki şahısların his ve fikirlerinden daha değerli olduğunu düşünüyorsanız; yanlış yapıyorsunuz.
Bu sizi yabancılaştırmakla kalmayacak beraberinde karşınızdaki insanı çok yıpratacaktır ki sizinle görüşmeyerek hayatlarından çıkarmak istemelerine niye olacaktır.
8. Hararetli tartışmalar içine giriyor musunuz?
Tabi ki problemler üzerine konuşup tartışmak; bir tahlil yolu aramak sağlıklı bir münasebetin şayet olmazsa olmazlarından. Hatta o denli ki araştırmalara göre; tartışmalar, bireyler içindeki bağı güçlendirerek insanların birbirlerini anlamaları yolunda pek kıymetli bir rol oynuyor.
Ancak bir maksada hizmet etmeyen ve birbiri gerisine yeni problemler üreten tartışmalar romantik ilgilere ziyan vererek sonlandırabiliyor.
Bu gereksiz ve hararetli tartışmaları bir düşünün? Kaçını hatırlayabiliyorsunuz? Daha ne hakkında olduğunu tam olarak idrak edemediğiniz lakin bir daha de fikrinizi ısrarla savunduğunuz bu ve gibisi durumlar, bağlarınıza iddia edemeyeceğiniz kadar ziyan verir.
9. Gereğinden çok yakınlık can sıkar.
Kişinin karşısındaki beşere çok bağımlı, muhtaç ya da takıntılı kabul edilebilecek davranışlar sergilediği anlardan bahsediyoruz. Yeni bir bağlantıya başladığınızda bu her ne kadar verdiğiniz bedeli ve duyduğunuz sevgiyi gösteren bir işaret olarak da değerlendirilebilse de, her bahiste olduğu üzere çoka kaçmak hem sizi birebir vakitte karşınızdaki insanı yoracaktır.
Bu şekil bir davranışın niçini güvensizlik, kıskançlık, bağımlılık, kendinden kuşku etme yahut gelecek tasası duyma üzere his bozuklukları olabilir.
Bu niçinle bu hususta daha dikkatli olmalı, karşınızdaki insanı sıkboğaz etmemek için her türlü hassasiyeti göstermelisiniz.
10. Daha evvel hiç somut şeylere takılıp kaldınız mı?
Kişinin dış hoşluğu, sahip olduğu servet ve gibisi somut şeyler üzerine kurulmuş bir ilgini uzun soluklu olması epey da mümkün değildir. Bu biçim özellikleri ön plana koyarak karşınızdaki beşere bedel biçmeniz ve sevgi göstermeniz yapabileceğiniz en büyük yanlışlardan bir tanesi.
seneler geçse ve hoşluğu, parası bir bir gitse; geriye ne kalacak? Karakteri.
Size hak ettiğiniz bedeli gösterecek, yeri geldiğinde en yakın dostunuz olabilecek, sizin için konfor alanının dışına çıkabilecek ve en makûs gününüzde bile yüzünüze bir tebessüm kondurabilecek bir insan arayışı içerisinde olmalısınız.
Siz bu mevzuda ne düşünüyorsunuz? Bu yanlışları daha evvel yaptınız mı? Çok da özel değilse yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın…
Bu mevzuda sizlere yardımcı olmak istiyoruz. Kim bilir? Tahminen bahsedeceğimiz şeyler şu an ortasında bulunduğunuz sorgulamaları anlamlandırabilmenizi sağlayacak ya da gelecekte önünüze çıkması muhtemelen ayrılıkların önüne geçebilecek. bu biçimde buyurun…
hiç bir şey karşılıklı sevgi ve hürmetin olduğu bir ilginin yerini tutamaz.
Ta ki bir sabah uyandığınızda terkedildiğinizi anlayana kadar… İşte o an daha evvel fark etmediğiniz lakin birfazlaca olumsuz kararı birlikteinde getirmiş olan küçük ayrıntılara takılı kalmış bulursunuz kendinizi. Tabi ki arkası gerisi uzun bir süre gelmeyecek sorgulamalara da…
Her tecrübeden bir ders çıkarılması gerektiğini düşünüyor ve bundan daha sonraki bağlantılarınızda sıkıntılara hamile olmaması için dikkat etmeniz gerektiğini düşündüğümüz temel davranış kusurlarını sizlerle paylaşmak istiyoruz;
1. Kibirli olmak
hiç bir şey kibir kadar insanı karşısındaki beşerden soğutamaz sanırım. Kibir, kaygı ve kişilik bozukluklarından kaynaklanan kötücül bir karakter özelliğidir. Kibirli bir insan karşısındaki beşere her nerede olursa olsun hürmet duymayacaktır.
Bu işin sonu en yakın arkadaşlarınıza ya da aile üyelerinize kadar hakaret etmenize kadar varabilir.
Bu niçinle kimse kibirli bir beşerle birlikte olmak istemez ve mevzu romantik ilgiler olduğunda siz daha farkına varamadan karşınızdaki insanı soğutabilir.
2. Ortanıza gereksiz yere aralık koymak…
İlişkide taraflardan birisi eleştirildiği vakit öfke, utanç ve reddedilme üzere niyetlerin tesiriyle kendini geri çekebilir ve karşısındaki insanlara ortasına aralık koyabilir.
Bu bağlantılarınızda karşılaşabileceğiniz önemli problemlerden bir adedidir zira karşınızdaki insan niçinini tam olarak bilmediği için ortanıza giren bu soğukluğa mana veremeyebilir.
Çoğu bağlantıyı sonlandıran şey ise aranızdaki geçen büyük hengameler değil; bu şekil alttan alttan kendini muhakkak ederek aranızı açan durumlardır. Şayet mevzu hissettikleriniz ya da hoşunuza gitmeyen bir şey olduğunda irtibat kurmak yerine susmayı ve kabuğunuza çekilmeyi tercih ediyorsanız, alakanızı istemeden de olsa baltalıyor olabilirsiniz.
3. Farkında olmadan edindiğiniz uygunsuz alışkanlıklar…
Her ne kadar temiz ya da zararsız görünseler de karakterinizin bir modülü olarak kabul ettiğiniz bu alışkanlıkları geride bırakmamak bağınızı zedeleyebilecek sıkıntılara hamile olabilir.
Ağzınızda bir şey varken konuşmak, burnunuzu karıştırmak, tuvalet muhtaçlığınızdan daha sonra sifonu çekmemek ve gibisi pek fazlaca kıymetsiz üzere görünen bu davranış biçimleri, sevgilinizi gerilim altına sokabilir.
Bir romantik alaka içerisinde bulunan herkes karşısındaki insan için ömrü daha kolay bir hale getirmek için çabalamalıdır. Bu niçinle bu ve gibisi davranışlarınız konusunda karşınızdaki insanı önemseyerek kendinize ket vurmamanız, bağlantınızı siz daha farkında olmadan sonlandırabilecek potansiyele sahiptir.
4. “-Mış” üzere yapmak…
Kendiniz olmadığınız, karşınızdaki insanı kendi maksat ve istekleriniz doğrultusunda kandırmanız daha en başında alakanızı sağlam temeller üzerine inşa etmediğiniz manasına gelir. Hak verebileceğiniz üzere bu da çok yanlış bir davranıştır.
Unutmayın ki; karşınızdaki insanı etkilemek için sürdüğünüz bu uğraş sonsuza kadar devam edemez. Aslında kim olduğunuzu fark ettiği an ne yapacaksınız?
Bizi yanlış anlamayın. ‘Siz makus bir insansınız ve bunu gizlemeye çalışıyorsunuz!’ demiyoruz. Konuşma biçiminizi değiştirdiğiniz, yaşamadığınız anıları süslü bir lisanla ona anlattığınız ya da banka hesabınızdaki meblağ hakkında palavra dediğiniz anlardan bahsediyoruz. Kendiniz üzere olamayacaksınız, palavralar üzerine kurduğunuz bir bağ size ne katacak ki?
5. Öz itimat eksikliği
Öz inancın karşınızdaki insanı etkileyebilecek en değerli kişilik özelliklerinden birisi oldu söylenir. Kendinize duyduğunuz inanç kadar karşınızdaki insanın ilgisini çekersiniz. Bu her şeyin sizin denetiminiz altında olduğunu gösterir.
Öz inanç; tezli bir duruşun, güvenilebilir olduğunuzun ve sahip olduğunuz zekanın bir göstergesidir.
Öz inançsız bir duruş ise karşı tarafı iter. Kimse hayatının geri kalanını kendine hiç bir mevzuda güvenmeyen bir beşerle geçirmek istemez. Bu niçinle sevdiğiniz insanın bir gün uyandığında artık buna dayanamayacağı gerçeği ile yüzleşmesi içten bile değil. Dikkatli olmakta yarar var…
6. Karşınızdaki insanı “gerçekten” dinliyor muydunuz?
Bir insan düşünün ki hissettikleriniz konusunda konuşmanıza müsaade veriyor; yeri geliyor ağlıyor, yeri geliyor sinirlendiğiniz için bağırmak zorunda kalıyorsunuz fakat kendinizi olduğunuz, hissettiğiniz üzere tabir ediyorsunuz. Pekala o ne yapıyor? Dinlemiyor. Bu nasıl hissettirirdi?
Eğer karşınızdaki insan pasif bir dinleyiciyse, ağzınızdan çıkan her söz onun için bir dudak hareketi olmaktan öteye geçemeyecektir.
Bu onları hiç önemsemediğinizi ve anlamak istemediğinizi düşündürtür ki bu bahiste haklılardır. Şayet anlattığı şeylere birkaç dakikanızı ayırıp dinleyemeyecek kadar ilgisizseniz, onunla niye berabersiniz?
7. Kendinizle olması gerekenden çok odaklanıyor musunuz?
Tabi ki fikirlerinize ve hayatınıza kıymet verip kendinizle ilgilenmenizden doğal bir şey yok lakin bunu yaparken karşınızdaki insanı çerçeveden büsbütün çıkartmamanız da lazım.
Dünyadaki en meşgul insanmış üzere davranıyor, kıymet verdiğiniz insanlara vakit yaratamıyor ya da hayatınızdaki gelişmelerin karşınızdaki şahısların his ve fikirlerinden daha değerli olduğunu düşünüyorsanız; yanlış yapıyorsunuz.
Bu sizi yabancılaştırmakla kalmayacak beraberinde karşınızdaki insanı çok yıpratacaktır ki sizinle görüşmeyerek hayatlarından çıkarmak istemelerine niye olacaktır.
8. Hararetli tartışmalar içine giriyor musunuz?
Tabi ki problemler üzerine konuşup tartışmak; bir tahlil yolu aramak sağlıklı bir münasebetin şayet olmazsa olmazlarından. Hatta o denli ki araştırmalara göre; tartışmalar, bireyler içindeki bağı güçlendirerek insanların birbirlerini anlamaları yolunda pek kıymetli bir rol oynuyor.
Ancak bir maksada hizmet etmeyen ve birbiri gerisine yeni problemler üreten tartışmalar romantik ilgilere ziyan vererek sonlandırabiliyor.
Bu gereksiz ve hararetli tartışmaları bir düşünün? Kaçını hatırlayabiliyorsunuz? Daha ne hakkında olduğunu tam olarak idrak edemediğiniz lakin bir daha de fikrinizi ısrarla savunduğunuz bu ve gibisi durumlar, bağlarınıza iddia edemeyeceğiniz kadar ziyan verir.
9. Gereğinden çok yakınlık can sıkar.
Kişinin karşısındaki beşere çok bağımlı, muhtaç ya da takıntılı kabul edilebilecek davranışlar sergilediği anlardan bahsediyoruz. Yeni bir bağlantıya başladığınızda bu her ne kadar verdiğiniz bedeli ve duyduğunuz sevgiyi gösteren bir işaret olarak da değerlendirilebilse de, her bahiste olduğu üzere çoka kaçmak hem sizi birebir vakitte karşınızdaki insanı yoracaktır.
Bu şekil bir davranışın niçini güvensizlik, kıskançlık, bağımlılık, kendinden kuşku etme yahut gelecek tasası duyma üzere his bozuklukları olabilir.
Bu niçinle bu hususta daha dikkatli olmalı, karşınızdaki insanı sıkboğaz etmemek için her türlü hassasiyeti göstermelisiniz.
10. Daha evvel hiç somut şeylere takılıp kaldınız mı?
Kişinin dış hoşluğu, sahip olduğu servet ve gibisi somut şeyler üzerine kurulmuş bir ilgini uzun soluklu olması epey da mümkün değildir. Bu biçim özellikleri ön plana koyarak karşınızdaki beşere bedel biçmeniz ve sevgi göstermeniz yapabileceğiniz en büyük yanlışlardan bir tanesi.
seneler geçse ve hoşluğu, parası bir bir gitse; geriye ne kalacak? Karakteri.
Size hak ettiğiniz bedeli gösterecek, yeri geldiğinde en yakın dostunuz olabilecek, sizin için konfor alanının dışına çıkabilecek ve en makûs gününüzde bile yüzünüze bir tebessüm kondurabilecek bir insan arayışı içerisinde olmalısınız.
Siz bu mevzuda ne düşünüyorsunuz? Bu yanlışları daha evvel yaptınız mı? Çok da özel değilse yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın…