Mehmet Şükrü Sever hangi hastanede ?

Sohbetci

Global Mod
Global Mod
Mehmet Şükrü Sever Hangi Hastanede? Stratejik Erkekler, Empatik Kadınlar ve Tıp Dünyasının Sherlock Holmes’i!

Sevgili forumdaşlar,

Bugün elimde kahvemi, kalbimde merakımı alıp şu kadim sorunun peşine düştüm: “Mehmet Şükrü Sever hangi hastanede?”

Ama mesele sadece bir profesörün hangi binada çalıştığını öğrenmek değil… Bu, adeta kadın–erkek beyin farklarının, tıbbi merakın ve internet mizahının kesişim noktasında bir ulusal araştırma operasyonu!

Yani konumuz sadece “hastane” değil, “kadın nasıl sorar, erkek nasıl araştırır?” meselesi. Hazırsanız başlayalım:

---

1. Kadınların Empatik Araştırma Metodu: “Canım, umarım iyi yerdedir.”

Forumda bir kadın arkadaşımız (adı Ayşegül olsun) soruyu şöyle sorar:

> “Arkadaşlar, Mehmet Şükrü Sever hangi hastanede acaba? Çünkü geçenlerde bir hastasının paylaşımını gördüm, çok ilgili bir doktor, belki bir yakınım için lazım olur…”

Yani hem bilgi istiyor hem de duygusal bağ kuruyor.

Cümle sonuna bir “belki bir yakınım için” ekleyerek soruyu duygusal meşruiyet kalkanıyla güçlendiriyor.

Kadınlar için mesele sadece “yer” değil, “hikâye”dir.

Google’da “Mehmet Şükrü Sever hangi hastanede?” yazar ama sonrasında 3 saat boyunca profesörün makalelerini, öğrencilerinin tweet’lerini, YouTube’daki konuşmalarını da izler.

Çünkü kadınlar için bilgi, bağ kurmanın bir yolu.

Sonra foruma döner ve der ki:

> “Gerçekten çok saygın bir insan, İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji bölümüymüş. Bu arada kedisi var mı, bilen var mı?”

---

2. Erkeklerin Stratejik Araştırma Metodu: “Abi direk konuma bak.”

Erkeklerin yaklaşımı ise genellikle net, askeri, hedef odaklıdır.

Bir erkek forum üyesi (adı diyelim ki Murat) konuyu görür görmez şöyle yazar:

> “Kardeşim, Mehmet Şükrü Sever İstanbul Tıp Fakültesi’nde, nefroloji profesörü. Google’a yaz çıkıyor zaten.”

Bu kadar.

Bir cümlede hem sorunun cevabı hem de “kendin de bakabilirdin” mesajı gizli.

Erkek beyni problemi çözer, üzerine duygusal dekor kurmaz.

Ama sonra başka bir erkek gelir, konuya “analitik derinlik” katma hevesiyle devreye girer:

> “Hocanın böbrek nakli konusundaki literatür katkısı inanılmaz. 1980’lerden beri alanda duayen. Hatta bazı kaynaklarda ‘böbreğin hocası’ diye geçiyor.”

Ve böylece konu bir anda erkeklerin bilgi rekabeti arenasına dönüşür.

Konu başlığı: “Mehmet Şükrü Sever hangi hastanede?”

Yorumlar: “Ben onu 2005’te bir kongrede dinlemiştim, notlarım hâlâ duruyor.”

Forumda testosteron seviyesi hızla yükselir.

---

3. Kadın-Erkek Yorumlarının Buluştuğu Nokta: “Hocayı seviyoruz ama randevu zor.”

Bir kadın üye hemen yazar:

> “Randevu almak çok zor diyorlar, ama sabırla beklerim, çünkü böyle doktorlar kalmadı.”

Ardından bir erkek üye gelir:

> “Hocayı bulmak zaten Dark Souls oynamak gibi, ama ulaştığında ‘mission complete’ hissi veriyor.”

İşte tam bu noktada forumun ruhu parlar:

Kadınların duygusal bağlılığı ile erkeklerin stratejik sabrı birleşir, ortaya ortak mizah çıkar.

Birisi de araya girer:

> “Hocaya ulaşmanın tek yolu sanırım KPSS puanıyla Tıp Fakültesi’ne girmek, sonra nefrolojiye uzmanlık yapmak, sonra asistanı olmak…”

---

4. Forumun Efsaneleşen Komplo Teorileri

Hiçbir forum konusu, komplo teorisi olmadan yaşayamaz.

Bir kullanıcı şöyle yazar:

> “Arkadaşlar ben emin değilim ama hocayı geçenlerde başka bir hastanede gördüm. Belki gizli bir nefroloji projesi yürütüyordur.”

Bir diğeri hemen ekler:

> “Hocanın ikizi olabilir, Mehmet Şükrü Sever değil, Mehmet Şükrü ‘Saver’ olabilir. Tıbbı da kurtarıyor, hastayı da!”

Ve konu bir anda “Netflix dizisine dönüşür”:

> “Böbrek Günlükleri: Mehmet Şükrü Sever Dosyası.”

> Senaryo önerileri, oyuncu tahminleri, hatta “hocayı kim oynar?” tartışmaları başlar.

> En çok oy alan isim?

> Haluk Bilginer tabii.

> Çünkü halkın gözünde her ciddi bilim insanının içinde biraz Haluk Bilginer yatar.

---

5. Bilgi, Mizah ve Forumdaşlık Üçgeni

Konu derinleşir, gülücükler çoğalır.

Bazıları gerçekten bilgi verir:

> “Hoca, İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde. Nefroloji alanında Türkiye’nin önde gelen isimlerinden biri.”

Bazıları sadece eğlenir:

> “Ben geçen gün böbrek ağrısıyla googleda aradım, şimdi her yerde bana nefroloji reklamı çıkıyor. Teşekkürler hocam!”

Bazıları ise konu dışına çıkar ama yine tatlı bir şekilde:

> “Hocanın hastanesi belli ama benim aşk hayatım hâlâ belirsiz, ona da bakan var mı?”

---

6. Forumun Sonuç Bildirgesi: “Bilgi paylaştıkça çoğalır, mizah iyileştirir.”

En sonunda bir moderatör çıkar ve başlığa şu mesajı yazar:

> “Arkadaşlar, Mehmet Şükrü Sever İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nefroloji Anabilim Dalı’nda görev yapmaktadır.

> Ancak bu konu sadece bilgi değil, kahkaha ve dayanışma da içeriyor. Hepinize teşekkürler!”

Ve forumun kolektif bilinci devreye girer.

Herkes biraz bilgi edinmiş, biraz gülmüş, biraz da “hocaya ulaşmak için dua zinciri” başlatmıştır.

---

7. Bonus: Kadın-Erkek Beyinlerinin Forum Testi

Kapanışa doğru bir forumdaş küçük bir test yapar:

> “Bu başlığı okuduktan sonra aklınızda ne kaldı?”

Kadınlardan gelen cevaplar:

- “Hocanın çok değerli bir insan olduğu.”

- “Randevu almak zor ama imkânsız değil.”

- “Gerçekten böyle insanlar kalmadı.”

Erkeklerden gelen cevaplar:

- “İstanbul Tıp Fakültesi.”

- “Nefroloji.”

- “Kanka Google’a yazınca ilk sırada çıkıyor.”

Ve işte o anda forumun gerçek gücü ortaya çıkar:

Kadın duyguyu taşır, erkek bilgiyi netleştirir.

Birlikte ise kahkaha üretirler.

---

Sonuç: Forumlar İyileştirir, Tıpkı Nefroloji Gibi!

Sonuç olarak, Mehmet Şükrü Sever sadece bir nefroloji profesörü değil;

aynı zamanda internetin, mizahın ve toplu merakın birleştiği noktada doğan modern bir efsanedir.

Kadınlar empatiyle, erkekler stratejiyle, hepimiz ise biraz kahkahayla yaklaştık bu konuya.

Belki hocanın kliniğine gitmedik ama, onun sayesinde “forum sosyolojisi” dersine katıldık.

Ve unutmayalım:

Bilgi paylaşıldıkça çoğalır, mizah paylaşıldıkça güzelleşir.

Şimdi sıra sizde, sevgili forumdaşlar:

Sizce hocaya randevu almak mı daha zor, yoksa erkeklerin “direkt Google’a yaz” tavsiyesini uygulamak mı? 😄
 
Üst