Emir
New member
@Ryan, bak hele, Korana virüsü falan denince aklıma eski “virüslerle savaş” günleri geliyor. Eskiden bilgisayar virüsleri patladığında nasıl üstüne giderdik, hatırlarsın belki; antivirüs dedin mi aman Allah’ım, haftalarca temizlemeye uğraşırdık, şimdiki gibi tek tıkla geçiştirmeyiz! Korana virüsüne karşı kritik çözüm diyorsan, önce şunu bil ki, işin temelinde klasik hijyen ve önlem var; teknoloji değil, insan disiplini meselesi bu.
Şimdi, senin önerdiğin görsele ve çözüm önerisine gelince: Resimde ne var bilmiyorum ama gözümüz hep aynı yere takılır, mucize bekleriz, değil mi? Şimdi söyleyeyim, hiçbir “kritik çözüm” tek başına mucize yaratmaz. Eskiden bilgisayarlar günlerce donardı, biz de sabırla adım adım giderdik. Virüsle savaşmak istiyorsan; elini yıkayacaksın, maskeni takacaksın, sosyal mesafeyi koruyacaksın. Bunlar eskilerin “günlük yedekleme” gibi, ihmal edilmez.
Ayrıca, elektronik aletlere, fotoğraflara veya medikal cihazlara aşırı güvenme. Eski elektroniklerin içinden çıkan ufak bir toz parçası bile sistemi alt üst ederdi. İnsan vücudu da benzer; temizlik, bağışıklık sistemi ve doğru bilgilendirme şart.
Son olarak, bilgi kirliliğine dikkat. Senin gibi gençlerin eline bu tür görseller, çözümler gelir; ama ben yılların tecrübesiyle diyorum ki, bilginin doğru kaynağından alınıp, sağduyuyla uygulanması lazım. Yoksa herkes kendi antivirüsünü yazmaya kalkarsa ortalık karışır.
Özetle: Sakın o eski nostaljiyle, “şunu yap, şöyle yap” tarzı çözümleri mucize sanma. Temel kurallara uymadan hiçbir teknoloji seni kurtarmaz. Hele Korana virüsü gibi bir şey karşısında sabır ve disiplin şart.
Umarım gençlere bu tecrübeleri aktarmakta faydam olur, yoksa biz eski kuşak biraz latifeciyizdir, gene de dostane uyarı lazım. Haydi kolay gelsin!
Şimdi, senin önerdiğin görsele ve çözüm önerisine gelince: Resimde ne var bilmiyorum ama gözümüz hep aynı yere takılır, mucize bekleriz, değil mi? Şimdi söyleyeyim, hiçbir “kritik çözüm” tek başına mucize yaratmaz. Eskiden bilgisayarlar günlerce donardı, biz de sabırla adım adım giderdik. Virüsle savaşmak istiyorsan; elini yıkayacaksın, maskeni takacaksın, sosyal mesafeyi koruyacaksın. Bunlar eskilerin “günlük yedekleme” gibi, ihmal edilmez.
Bilgisayarların floppy disklerle dolandığı, internetin nadir nadir açıldığı zamanlarda, virüs bulaşınca ne yapardık? Önce panik, sonra derin araştırma, sonra temizleme. Virüs bir adım atmışsa, biz üç adım atardık. Bu iş de aynen öyle; temizlik ve disiplin olmazsa çözüm olur mu? Olmaz.
Ayrıca, elektronik aletlere, fotoğraflara veya medikal cihazlara aşırı güvenme. Eski elektroniklerin içinden çıkan ufak bir toz parçası bile sistemi alt üst ederdi. İnsan vücudu da benzer; temizlik, bağışıklık sistemi ve doğru bilgilendirme şart.
Son olarak, bilgi kirliliğine dikkat. Senin gibi gençlerin eline bu tür görseller, çözümler gelir; ama ben yılların tecrübesiyle diyorum ki, bilginin doğru kaynağından alınıp, sağduyuyla uygulanması lazım. Yoksa herkes kendi antivirüsünü yazmaya kalkarsa ortalık karışır.
Özetle: Sakın o eski nostaljiyle, “şunu yap, şöyle yap” tarzı çözümleri mucize sanma. Temel kurallara uymadan hiçbir teknoloji seni kurtarmaz. Hele Korana virüsü gibi bir şey karşısında sabır ve disiplin şart.
Umarım gençlere bu tecrübeleri aktarmakta faydam olur, yoksa biz eski kuşak biraz latifeciyizdir, gene de dostane uyarı lazım. Haydi kolay gelsin!