ahmetbeyler
New member
Microsoft tarafınca geliştirilen Windows Live Messenger ya da herkes tarafınca bilinen ismiyle MSN Messenger ile birinci defa 2005 yılında tanıştık. Bu yıllar internet dünyası için geçiş devri üzereydi. İnternet neredeyse her meskene girmişti lakin bugünkü üzere tüm dünyayı domine eden toplumsal medya platformları yoktu. Birtakım internet siteleri olsa bile bir daha de her insanın favorisi, bugün bile özlediğimiz özellikleriyle MSN Messenger’dı.
MSN Messenger 2013 yılı prestijiyle ortamızdan ayrıldı ve yerini bugün kullanmaya doyamadığımız toplumsal medya platformlarına bıraktı. MSN vakit içinderı bir epey kişinin interneti de yeni yeni keşfettiği bir vakit dilimi olduğu için niçindir bilinmez fazlaca daha keyifli vakit içinder sundu. Hatta kimi özellikleri keşke bugün de olsa diye beklediğimiz bile oluyor. Gelin gençleri biraz şaşırtalım ve MSN günlerinden birtakım bilgileri bir daha hatırlayalım.
MSN kullanmış her insanın yaşadığı durumlar:
Ne dinliyorum özelliği ile ince ileti vermek
Bugünün emojilerine taş çıkaran MSN çıkartmaları
Her uygulamaya lazım olan titreşim özelliği
Çevrimiçiyim fakat bir tek sana
Herkes duysun oturum açtım
Sevgiliyle MSN şifresi paylaşmak
MSN hacklenir, şifre kırılır
Evvelden Siri yoktu, MSN botları vardı
Sayısız MSN teması ortasında kaybolmak
‘slm nbr ii sn’
MSN paralı olacak dedikoduları
Cam aç
‘Mesene’ diyenler vs ‘Emesen’ diyenler
Çıkan, nitekim çıkardı
Ne dinliyorum özelliği ile ince ileti vermek:
MSN vakit içinderında flört yoktu, insanların sevdiği vardı. Sevdiğine direkt yazmak ise o denli kolay iş değildi, her neyse ki ne dinliyorum özelliği vardı. Instagram kıssasında müzik paylaşmaktan farklı olarak ne dinliyorum özelliğinde sırf sanatkarın ve müziğin ismi yazardı. Ne farkeder? aslına bakarsanız tek hedef sevdiğimize havalı görünmek ya da onunla birebir müzikleri dinlediğimizin iletisini vermekti.
Bugünün emojilerine taş çıkaran MSN çıkartmaları:
Bugün tüm klavyeler sayısız emoji ile bir arada geliyor. Yetmiyor, uygulamalar kendi emojilerini de geliştiriyor. Belirli ki bir daha yetmiyor, gülmek için random harfler kullanılıyor. MSN vakit içinderında ise emoji de random gülme de yoktu. Ekranın tamamını kaplayan sesli çıkartmalar vardı. Öpücükler, kahkahalar, ağlamalar gönderdiğiniz anda kullanıcının tüm ekranını kaplıyor ve ses en sonda açıksa ortalığı sallayacak kadar yüksek bir ses çıkarıyordu.
Her uygulamaya lazım olan titreşim özelliği:
MSN kullanıcıları ‘hey orada mısın?’ yazmazdı, karşısındakine titreşim gönderirdi. MSN titreşimi, telefon titremesine benzemez. Bütün ekranı sallar ve oldukça tesirli bir titreşim sesi yollardır. İnsan merak etmeden duramıyor; telefonlarımızın güzelim titreşim özelliğini niye yalnızca bildirimlerde kullanıyoruz? Meta şirketi mühendislerini bakılırsave çağırıyor ve WhatsApp’tan titreşim gönderme isteğimizi bir kere daha duyuruyoruz.
Çevrimiçiyim lakin bir tek sana:
Gönderildi tiki, okundu tiki, çevrimiçi bildirimi derken bugün artık kendimizi gizleyemez olduk. MSN Messenger’da çevrimiçi görünüp görünmeyeceğimizi kendimiz seçiyorduk. Şayet sevdiğimizle konuşuyorsak o denli her insanın bizim çevrimiçi olduğumuzu görmesini istemezdik. Kendimizi çevrimdışı gösterir, konuşmaya devam ederdik. Bunu yapan seni seviyorum demese de olur.
Herkes duysun oturum açtım:
MSN aslında anlık iletileşme değil de o anlık iletileşme uygulamasıydı demek daha yanlışsız olacak zira bir masaüstü uygulamasıydı. Yani bilgisayar başına oturmalı ve hesabınıza giriş yaparak oturum açmalıydınız. Bunun en hoş yanı, oturum açtığınız vakit MSN hesabınıza ekli olan tüm şahıslara sesli ve imajlı bildirim gitmesiydi. Hatta ilgisini çekmek istediğimiz biri var ise art geriye çıkıp tekrar girdiğimiz bile olurdu.
Sevgiliyle MSN şifresi paylaşmak:
Bugün sevgilinizin parmak izini ya da yüzünü şifre olarak telefonunuza eklemekten epeyce daha değerlisi, onunla MSN şifresi paylaşmaktı. Natürel biraz toksik bir durum olduğunu kabul etmek gerekiyor fakat şifre paylaşan sevgilinin verdiği inancı kimse kolay kolay veremez. Bu paylaşımlar niçiniyle kaç koç yiğitler ‘buyur birader ben sevgilisiyim’ iletisi ile karşılaştı.
MSN hacklenir, şifre kırılır:
Bugün şahsi bilgilerimizi koruyacağız diye göbeğimiz çatlıyor, karmaşık şifreler belirliyor, iki faktörlü kimlik doğrulama kullanıyoruz. MSN vakit içinderında bunların bir değeri yoktu. Nasıl oluyor bilinmez fakat mahallenin internet kafeci ağabeyi bile MSN hackleyebiliyordu. Bu durumun şifre unuttuğunuz vakit sorulan güvenlik sorularının sıradanliği niçiniyle olduğu düşünülüyor lakin bir daha de bu kadar yaygın bir durum olması bugün oldukça şaşırtan.
Evvelden Siri yoktu, MSN botları vardı:
Bugün artık robotlarla ya da yapay zekalarla konuşmaya alıştık lakin MSN vakit içinderında bu durum pek yaygın değildi. bir daha de uygulama olarak indirebileceğiniz ya da MSN adresini ekleyerek konuşabileceğiniz botlar vardı. olağan olarak bu botlar makul sorulara belli cevaplar verecek biçimde geliştirilmişti lakin bir daha de heyecan verici olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Sayısız MSN teması ortasında kaybolmak:
MSN Messenger’ın mavi beyaz pek de süslü olmayan var iseyılan bir teması vardı fakat bu kime kâfi? MSN kullanmasını özelleştirmek için sayısız tema vardı. Tuttuğunuz grubun, sevdiğiniz sanatkarın ya da o periyodun tanınan oyun ya da sinemasının temasını kullanabiliyordunuz. Dahası, kendi fotoğrafınızı ekleyerek de bir tema oluşturabiliyordunuz. Sevgilisinin fotoğrafını tema yapanların gözü yaşlı.
‘slm nbr ii sn’
O periyot cep telefonlarında yazmak hayli güç olduğu ve her SMS’in muhakkak bir söz sonu olduğu için iletilerde kısaltmalar yaygındı. Anlaşılır bir durum lakin niye önümüzde koca klavye varken de MSN yazışmalarında kısaltma kullanıyorduk anlamak sıkıntı. Hatta sözleri tam yazmak yaşlı işi görülür, kısaltma kullanmak epeyce daha havalı hissettirirdi.
MSN paralı olacak dedikoduları:
Başka ülkelerde de durum birebir mıydı bilmiyoruz lakin MSN paralı olacakmış savları olmadan bir gün geçiremezdik. Toplu bildiri gönderilir, bir tarihten daha sonra MSN’nin paralı olacağı söylenir ve o iletisi herkese göndermeniz istenirdi. Gerçi bu bir gelenek olarak hala devam ediyor ve bugün kullanmakta olduğumuz toplumsal medya platformlarının da bir gün paralı olacağı dedikoduları birtakım kimi duyuluyor.
Cam aç:
MSN vakit içinderında imajlı konuşma yoktu, cam aç vardı. Evet cam. Camera sözünün kısaltması olan cam niçinse fazlaca sevildi ve cam aç efsanesine dönüştü. kimi vakit ses bile açmaz sırf yeni tanıştığımız insanların gerçek olup olmadığını görmeye çalışırdık. Yani düzmece profil sorunu bugün olduğu üzere MSN vakit içinderının da bir gerçeğiydi.
‘Mesene’ diyenler vs ‘Emesen’ diyenler:
Yahu ortada üç tane sessiz harf var. Türkçe oku mesene, İngilizce oku emesen. Bu vakit zaman sonu gelmez tartışmalar bile doğururdu. emesen demek olağan olarak yanlışsız olandı lakin kimileri inat eder ve bu kısaltmayı Türkçe okumayı sürdürürlerdi. Hatta bir epey kişi için karşındakini anlamanın en süratli yollarından bir tanesiydi. mesene diyenle olmaz.
Çıkan, sahiden çıkardı:
MSN vakit içinderında bugün olduğu üzere her an çevrimiçi değildik. Vakit ayırmalı ve bilgisayar başında olmalıydınız. Ancak bilirdik ki çevrimiçi olan kişi hakikaten orada. bir daha bilirdik ki bir kişi artık çıkmam lazım diyorsa hakikaten çıkıyordu. Zira bu biçimdelar birbirimize daha samimi davranıyor ve saatte bir bildirilere karşılık vermek yerine uygun olmadığımızı lisana getiriyorduk. Ne hoş uygulamaydın sen MSN.
Toplumsal medyanın olmadığı vakit içinderın tanınan iletileşme uygulaması MSN kullanmış her insanın hatırladığı birtakım özelliklerden bahsettik ve kısa bir nostalji seyahatine çıktık. MSN vakit içinderı mı yoksa bugün mü daha güzel? Fikirlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
MSN Messenger 2013 yılı prestijiyle ortamızdan ayrıldı ve yerini bugün kullanmaya doyamadığımız toplumsal medya platformlarına bıraktı. MSN vakit içinderı bir epey kişinin interneti de yeni yeni keşfettiği bir vakit dilimi olduğu için niçindir bilinmez fazlaca daha keyifli vakit içinder sundu. Hatta kimi özellikleri keşke bugün de olsa diye beklediğimiz bile oluyor. Gelin gençleri biraz şaşırtalım ve MSN günlerinden birtakım bilgileri bir daha hatırlayalım.
MSN kullanmış her insanın yaşadığı durumlar:
Ne dinliyorum özelliği ile ince ileti vermek
Bugünün emojilerine taş çıkaran MSN çıkartmaları
Her uygulamaya lazım olan titreşim özelliği
Çevrimiçiyim fakat bir tek sana
Herkes duysun oturum açtım
Sevgiliyle MSN şifresi paylaşmak
MSN hacklenir, şifre kırılır
Evvelden Siri yoktu, MSN botları vardı
Sayısız MSN teması ortasında kaybolmak
‘slm nbr ii sn’
MSN paralı olacak dedikoduları
Cam aç
‘Mesene’ diyenler vs ‘Emesen’ diyenler
Çıkan, nitekim çıkardı
Ne dinliyorum özelliği ile ince ileti vermek:
MSN vakit içinderında flört yoktu, insanların sevdiği vardı. Sevdiğine direkt yazmak ise o denli kolay iş değildi, her neyse ki ne dinliyorum özelliği vardı. Instagram kıssasında müzik paylaşmaktan farklı olarak ne dinliyorum özelliğinde sırf sanatkarın ve müziğin ismi yazardı. Ne farkeder? aslına bakarsanız tek hedef sevdiğimize havalı görünmek ya da onunla birebir müzikleri dinlediğimizin iletisini vermekti.
Bugünün emojilerine taş çıkaran MSN çıkartmaları:
Bugün tüm klavyeler sayısız emoji ile bir arada geliyor. Yetmiyor, uygulamalar kendi emojilerini de geliştiriyor. Belirli ki bir daha yetmiyor, gülmek için random harfler kullanılıyor. MSN vakit içinderında ise emoji de random gülme de yoktu. Ekranın tamamını kaplayan sesli çıkartmalar vardı. Öpücükler, kahkahalar, ağlamalar gönderdiğiniz anda kullanıcının tüm ekranını kaplıyor ve ses en sonda açıksa ortalığı sallayacak kadar yüksek bir ses çıkarıyordu.
Her uygulamaya lazım olan titreşim özelliği:
MSN kullanıcıları ‘hey orada mısın?’ yazmazdı, karşısındakine titreşim gönderirdi. MSN titreşimi, telefon titremesine benzemez. Bütün ekranı sallar ve oldukça tesirli bir titreşim sesi yollardır. İnsan merak etmeden duramıyor; telefonlarımızın güzelim titreşim özelliğini niye yalnızca bildirimlerde kullanıyoruz? Meta şirketi mühendislerini bakılırsave çağırıyor ve WhatsApp’tan titreşim gönderme isteğimizi bir kere daha duyuruyoruz.
Çevrimiçiyim lakin bir tek sana:
Gönderildi tiki, okundu tiki, çevrimiçi bildirimi derken bugün artık kendimizi gizleyemez olduk. MSN Messenger’da çevrimiçi görünüp görünmeyeceğimizi kendimiz seçiyorduk. Şayet sevdiğimizle konuşuyorsak o denli her insanın bizim çevrimiçi olduğumuzu görmesini istemezdik. Kendimizi çevrimdışı gösterir, konuşmaya devam ederdik. Bunu yapan seni seviyorum demese de olur.
Herkes duysun oturum açtım:
MSN aslında anlık iletileşme değil de o anlık iletileşme uygulamasıydı demek daha yanlışsız olacak zira bir masaüstü uygulamasıydı. Yani bilgisayar başına oturmalı ve hesabınıza giriş yaparak oturum açmalıydınız. Bunun en hoş yanı, oturum açtığınız vakit MSN hesabınıza ekli olan tüm şahıslara sesli ve imajlı bildirim gitmesiydi. Hatta ilgisini çekmek istediğimiz biri var ise art geriye çıkıp tekrar girdiğimiz bile olurdu.
Sevgiliyle MSN şifresi paylaşmak:
Bugün sevgilinizin parmak izini ya da yüzünü şifre olarak telefonunuza eklemekten epeyce daha değerlisi, onunla MSN şifresi paylaşmaktı. Natürel biraz toksik bir durum olduğunu kabul etmek gerekiyor fakat şifre paylaşan sevgilinin verdiği inancı kimse kolay kolay veremez. Bu paylaşımlar niçiniyle kaç koç yiğitler ‘buyur birader ben sevgilisiyim’ iletisi ile karşılaştı.
MSN hacklenir, şifre kırılır:
Bugün şahsi bilgilerimizi koruyacağız diye göbeğimiz çatlıyor, karmaşık şifreler belirliyor, iki faktörlü kimlik doğrulama kullanıyoruz. MSN vakit içinderında bunların bir değeri yoktu. Nasıl oluyor bilinmez fakat mahallenin internet kafeci ağabeyi bile MSN hackleyebiliyordu. Bu durumun şifre unuttuğunuz vakit sorulan güvenlik sorularının sıradanliği niçiniyle olduğu düşünülüyor lakin bir daha de bu kadar yaygın bir durum olması bugün oldukça şaşırtan.
Evvelden Siri yoktu, MSN botları vardı:
Bugün artık robotlarla ya da yapay zekalarla konuşmaya alıştık lakin MSN vakit içinderında bu durum pek yaygın değildi. bir daha de uygulama olarak indirebileceğiniz ya da MSN adresini ekleyerek konuşabileceğiniz botlar vardı. olağan olarak bu botlar makul sorulara belli cevaplar verecek biçimde geliştirilmişti lakin bir daha de heyecan verici olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Sayısız MSN teması ortasında kaybolmak:
MSN Messenger’ın mavi beyaz pek de süslü olmayan var iseyılan bir teması vardı fakat bu kime kâfi? MSN kullanmasını özelleştirmek için sayısız tema vardı. Tuttuğunuz grubun, sevdiğiniz sanatkarın ya da o periyodun tanınan oyun ya da sinemasının temasını kullanabiliyordunuz. Dahası, kendi fotoğrafınızı ekleyerek de bir tema oluşturabiliyordunuz. Sevgilisinin fotoğrafını tema yapanların gözü yaşlı.
‘slm nbr ii sn’
O periyot cep telefonlarında yazmak hayli güç olduğu ve her SMS’in muhakkak bir söz sonu olduğu için iletilerde kısaltmalar yaygındı. Anlaşılır bir durum lakin niye önümüzde koca klavye varken de MSN yazışmalarında kısaltma kullanıyorduk anlamak sıkıntı. Hatta sözleri tam yazmak yaşlı işi görülür, kısaltma kullanmak epeyce daha havalı hissettirirdi.
MSN paralı olacak dedikoduları:
Başka ülkelerde de durum birebir mıydı bilmiyoruz lakin MSN paralı olacakmış savları olmadan bir gün geçiremezdik. Toplu bildiri gönderilir, bir tarihten daha sonra MSN’nin paralı olacağı söylenir ve o iletisi herkese göndermeniz istenirdi. Gerçi bu bir gelenek olarak hala devam ediyor ve bugün kullanmakta olduğumuz toplumsal medya platformlarının da bir gün paralı olacağı dedikoduları birtakım kimi duyuluyor.
Cam aç:
MSN vakit içinderında imajlı konuşma yoktu, cam aç vardı. Evet cam. Camera sözünün kısaltması olan cam niçinse fazlaca sevildi ve cam aç efsanesine dönüştü. kimi vakit ses bile açmaz sırf yeni tanıştığımız insanların gerçek olup olmadığını görmeye çalışırdık. Yani düzmece profil sorunu bugün olduğu üzere MSN vakit içinderının da bir gerçeğiydi.
‘Mesene’ diyenler vs ‘Emesen’ diyenler:
Yahu ortada üç tane sessiz harf var. Türkçe oku mesene, İngilizce oku emesen. Bu vakit zaman sonu gelmez tartışmalar bile doğururdu. emesen demek olağan olarak yanlışsız olandı lakin kimileri inat eder ve bu kısaltmayı Türkçe okumayı sürdürürlerdi. Hatta bir epey kişi için karşındakini anlamanın en süratli yollarından bir tanesiydi. mesene diyenle olmaz.
Çıkan, sahiden çıkardı:
MSN vakit içinderında bugün olduğu üzere her an çevrimiçi değildik. Vakit ayırmalı ve bilgisayar başında olmalıydınız. Ancak bilirdik ki çevrimiçi olan kişi hakikaten orada. bir daha bilirdik ki bir kişi artık çıkmam lazım diyorsa hakikaten çıkıyordu. Zira bu biçimdelar birbirimize daha samimi davranıyor ve saatte bir bildirilere karşılık vermek yerine uygun olmadığımızı lisana getiriyorduk. Ne hoş uygulamaydın sen MSN.
Toplumsal medyanın olmadığı vakit içinderın tanınan iletileşme uygulaması MSN kullanmış her insanın hatırladığı birtakım özelliklerden bahsettik ve kısa bir nostalji seyahatine çıktık. MSN vakit içinderı mı yoksa bugün mü daha güzel? Fikirlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.